Çarşamba, Şubat 18

365 Gün


Geçen sene bugün. Yok yok daha geriye gidelim önce. 7 Mart 2003. Fatih Terim'in yaşanan kabus bir sezondaki son maçı. Görevini bırakacak. Memleketinin takımı Adanaspor ile karşılaşıyoruz. Severim imparatoru. Bizim kuşaktaki Galatasaraylılar onu sever zaten, ama abilerimiz pek sevmez. Hoca giderayak gençleri oynatıyor. Oyuna bir çocuk sokuyor. Uğur Uçar diyorlar. Stoperde oynuyor. Kısa boylu diye Cannavaro diyen oluyor, saçıyla,yaşıyla Bülent Korkmaz'ın gençliği diyorlar.

Bir sene sonra Hagi geldi. Çok oynattı onu. Ama stoper değildi. Sağ bekte sıkıntı vardı(vardı ne demek hala var), koydu oraya. Hızıyla, hırsıyla Uğur Uçar uçuyordu orada. Bir Konya deplasmanında çok güzel bir orta yapmıştı Necati Ateş'e. Necati'de voleyle atmıştı golü. Golün yarısı Uğur'undu. Bir hazırlık maçında (AEK olabilir) kaptan çıkmıştı. Yeni Bülent demek doğruydu artık.

Gerets zamanı pek parlak geçmedi. 2006 senesinden iki Fenerbahçe maçı hatırlarım. Biri Sami Yen'de kupa maçı. 3-2 yendik ve elendik. İlk yarıda attırdığı bir gol vardır. Taç çizgisinin üzerinde çıkmak ile çıkmamak arasında gidip gelen sahipsiz topu attığı depar sayesinde kayarak aldı. O top 20 saniye sonra kale çizgisini geçti.

Diğer maç Kadıköy'de. Haftalardır oynamayan Ferhat ve Uğur sol ve sağ bekte, 55.000 kişi önünde Anelka, Alex, Nobre, Tuncay gibi topçularla didişiyordu. Erken çıkmak o maç ona nasip oldu.

Bir sonraki sezon Kayserispor'a kiralandı. Çoğu maçta oynadı öyle döndü Florya'ya. Geçen sezon Kalli ona formayı verdi. Barış ile sağ tarafı parsellemişlerdi. Ben askerdeyken oynanan ilk lig maçı olan Sivasspor maçında muhteşemdi. İki asist, son 5 dakikada. Pes etmek yok lugatında. Hırs var, hız var, temiz bir yüz var, geçmişinde Florya var. Böyle olunca tribün tapmaz da ne yapar?

Geçen sene bugün. Bir pazartesi günü. Ertelenen bir maçın sonrası. Kışla kantininde bir uzman çavuşumla maçı izliyoruz. Daha doğrusu ben kaçıyorum arada kantinde. Komutanım nasıl maç diye soruyorum 10 dakikada bir gelip gidip. Diyor ki Uğur sakatlandı. Yazık diyorum Leverkusen maçı vardı önümüzde, büyük güç kaybettik. Konyaspor'u 1-0 yeniyoruz, Leverkusen'e 5-1 yeniliyoruz. Eleniyoruz. O maçtan sonra, Bükreş'e, İsviçre'ye, Lizbon'a, Berlin'e gidiyoruz. Hepsi Uğur'suz. Bugün Bordeux'da takım. 1 sene önce Konya'daydı.


Uğur sakatlanmasaydı kesin Euro 2008 kadrosuna girerdi. Ve sağ bek Sabri olmazdı Almanya maçında. Lahm'ın karşısında aslan gibi dururdu. Turnuvanın yıldızı Arda yukardaki resimde nasıl bir telaş yaşıyor 365 gün önce. O kuşaktan çıkıp A takıma giren sadece ikisiydi. Arda bir senedir yalnız.


Çok daha eskilerde Okan Buruk talihsizliği yaşamıştı Galatasaray. Yine bir altyapı, yine en formda zaman, yine başta Kalli, yine sezon sonu "buruk" şampiyonluk. 1 sene oldu. Dönecek diyorlar, bekliyoruz. Okan gibi dönsün, Okan gibi olmasın inşallah.

1 yorum:

  1. Kaptan çıktığı hazırlık maçı, Göteborg'a karşı oynanmıştı diye küçük bir not düşeyim. Kaptan olarak çıkacağı daha çok karşılaşma olacak tabii...

    YanıtlaSil