Yazıyorum siliyorum sabahtan beri. Defalarca. Kafamdan çok şey geçiyor. Ama bu maç hakkında ahkam kesmek istemiyorum. Bazı maçlar için denir ya " bu maçların tekniği taktiği olmaz", bu da o hesap. Bu maçın yorumu falan olmaz. Son 5 günü film yapacaksın, yorumsuz olarak izlettireceksin. İki mekanda Sami Yen'de ve Florya'da. Zaten bu maçın sonunun nereye varacağını gördükten sonra maça farklı anlamlar yüklememiz daha kolay olabilir. Misal son durak bizim mahallenin 8 km ilerisi olacaksa bu maç efsanenin ötesi olur. Tıpkı Euro 2008'deki Çek maçı, 2000'deki Milan maçı gibi. Mesela Real Madrid maçı, ötesi olmadığı için hafızalarda tatlı bir anı olarak kaldı.
Dağ başını duman almış bu tribünün bir geleneğidir. Dağ başını duyunca akla Roma,Frankfurt, Manchester maçları gelir. Artık bu maç da eklenir buraya. Ve bu maç da özeller arasındaki yerini alır. Mayıs ayında "en özeller" arasına girebilir.
Hayatımda stadyumdan izledğim en zevksiz, sıkıcı maç Olimpiyat'taki Bordeux maçıydı. Staddan izlemediğim en güzel maç, dünkü Bordeux maçı. Bir stad bu kadar mı etkiler? İstemiyorum Seyrantepe'yi. Varsın 22.000 kişilik yer için birbirimizi yiyelim Biletix'in önünde. Varsın tuvalete girmemek sağlığımız açısından tercih nedeni olsun. Varsın stadyumdan çıkınca üzerinize 129 K gelsin balta gibi. Arabamızı 5 km uzağa koyalım. Yeter ki Sami Yen'de oynalım.
Efsane stadyumun son efsane maçıydı belki de. Tarihi bir maçtı. Bu maçlar kolay kolay olmaz. Günün haberi gibi, normal bir maçmış gibi, diğer maçlarla aynı yere koymayalım. Konuşmayalım, yazmayalım. Sadece sonuçlarını bekleyelim. Bir de doğacak çocuklarımıza bu maçı nasıl anlatacağımızı şimdiden düşünelim. Onları bu maçı anlatarak Galatasaraylı yapacağız, kelimeleri seçelim yavaş yavaş.
Tebrikler. Allah devamını nasip eder inşallah.
YanıtlaSil