Biber Gazı Oley!

Cumartesi günü yaşanan olaylarda hala Beşiktaş taraftarına suç yapıştırmak isteniyor. Nasıl beceriyorlar bunu anlamadım. Yani ülkedeki herşeyi futbol taraftarlarına bağladıktan sonra elinize ne geçecek? Tribünlerdeki bilet fiyatları mı yükselecek, daha çok mu para kazanacaksınız öyle olunca? Peki futboldan zevk almaya devam edecek misiniz hala?

Haftasonuna dönelim. Birşeyler yaşanmış orada. Meşaleler falan yakılmış, turlar atılmış. Eyvallah, trafik kitlenmiş, halk sıkıntıya düşmüş. Halkın takımı olarak kendini adlandıran Beşiktaş taraftarı halkı düşünmemiş. Evet, ama bunları da haketmemişti. Biber gazını, copu, yukardaki tekmeyi, tazikli suyu hakedecek birşey olduğunu sanmıyorum.

1 Mayıs olayları akıllarda, birkaç hafta sonra sene-i devriyesi. O gün yetkililer açıkladı." 1 Mayıs'taTaksim açılmayacak." Doğru veya yanlış bir karar verildi. Ama insanlar gitti oraya. Haliyle olaylar çıktı. Orantısız güç kullanıldı. Herkes polise salladı orada.Medya yerden yere vurdu emniyeti. Ben askerdeydim, buna rağmen takip edebilmiştim gelişmeleri.

Bu haftasonu Urfa'da yaşananlar da ortada, değinmiyorum bile.

Ama konu futbol olunca, taraftar olunca iş değişiyor. Burada polisi eleştirmiyorum. Zaten alıştık bazı şeylere. Boşu boşuna bir şey yazmaya gerek yok. Ama o gün orada olan insnaları suçlayanlara tek bir şey diyorum. Bir gün sizin de başınıza böyle bir şey gelirse aynı şeyleri mi konuşacaksanız? Verilen kararları çiğneyen insanlara orantısız güç kullanılınca aslan kesilenler, tribün işin içine girdi mi niye "yanlış yaptılar" deler?

Yanlış yaptı Çarşı. Sen niye kendi stadının olduğu muhitte yürürsün ki? Ne gereği var meşale yakmanın?. Çıkıp tezahürat yapıyorsun. Bunlar yapılacak şeyler mi. Meşale yakıp ortalığı dumana boğarsan biber gazını yersin işte.

Cumartesi günü Galatasaraylı olduğum için bir kez daha gurur duydum. 19 Mayıs 2007 iyi ki yaşanmış.

Ne varsa eskilerde var. Bizden bir önceki kuşağı hayranlıkla izleyerek büyümeye devam ediyorum. Bu resim de onun kanıtı.