Çarşamba, Nisan 22

Dünyanın En İyisi Kim?


Bu soruyu cevaplarken hep iki şık olur. Mesela "gelmiş geçmiş" konulu tartışmalarda Pele mi Maradona mı denir. Arada Best, Cruyyf, Di Stefano diyenler olur ama soru hep böyl başlar. İki sezon önce bu soru Kaka mı Ronaldo mu diye soruluyordu. Bu sene Ronaldo mu Messi mi diye sorululdu. Ve bence artık Arshavin de bu sorulara c şıkkı olarak girmeli.

Geçen sene Zenit'te yaşadıkları sadece öncü şoktu. Bunun devamlı olması gerekiyordu. 27 yaşından sahneye çıkan bir oyuncuya soru işaretiyle bakmak gayet normal. Euro 2008'in bence en iyi oyuncusuydu. Ronaldo'nun Portekiz'deki hali çok kötüydü yazın. Her zaman milli takımda böyle zaten. Bu sezona da iyi başlamadı ve herkes Messi'yi konuşmaya başadı. Çünkü Arshavin unutulmuştu. Transferin 1 numaralı gündem maddesiyken Rusya'da kalmaya devam etti. En sonunda yılbaşında Arsenal'e geldi.

Onun için asıl sınav buydu. İngiltere Ligi bir Rus Ligi değil. Neler yapabileceğini göstermesi gerekiyordu. Yavaş yavaş kendini belli etti ve dün patladı. Şimdi 4 gol attı diye bir anda el üstünde tutmamak gerekiyor. Messi ergenlik çağında Real'e 3 tane ettı. Taner Gülleri de Sami Yen'de 4 tane attı. Yani istatistikler kıstas değil. Ama kabul etmek gerekir ki Arshavin çok başka bir oyuncu.

Gözlerinizi kapayın ve Messi'yi düşünün. Topu alışı, kanattan içe dalışı, çalımı, pası,şutu herşey gözünüzün önünde. Bir şiir gibi. Ronaldo -ne kadar sevmesem de- aynı şekilde önünüze gelsin. İkili mücadelede ayakta kalışı, topa vuruşu, bilek hareketleri hatta golden sonra artist artist sırıtışı. Herşey cannalınıyor, heyecanlanıyorsunuz. Ama Arshavin öyle değil işte. Gözünüzün önüne bir Arshavin modeli gelmez. Bunu, onu az izlemeye bağlayamayız. Onun stili bu. Nerede ne yapacağı belli değil. Futbolu başka bir akılla ve başka bir güçle oynuyor. Her maç bir fark yaratıyor. Hem oyunda hem kendinde.

80'lerde D.Kiev için denilen 2000li yılların takımı tanımlaması en çok ona uyuyor. O takım bugün devam etseydi, bu oğlan o takımın en büyük yıldızı olurdu herhalde. Geçmişi konuşmayalım, bugüne bakalım ama afaki konuşmaya devam.

İşte tezim. Bir futbolcunun en iyi olduğunu anlamak için onu başka takımlarda görmemiz gerekiyor. Pele'nin, Maradona'nın arkasında kalma nedeni de bu değil mi? Maradonacılar her zaman "PELE sadece Santos'ta oynadı" diyerek öne geçerler. İyi futbolcu dünyanın her yerinde, her liginde aynı istikrarı sürdürmeli. Arshavin geçen sene Zenit ile Uefa Kupası'nı kazandı. Bu Maradaona'nın Napoli şampiyonlığu kadar büyük bir başarı olmasa da ne Messi'nin ne Ronaldo'nun kariyerinde bu başarı yok. Buna İngiltere Ligi'nde başarı olduğunu eklersek Arshavin öne geçecektir.
*******
Messi, çok yeteneklidir ama İngiltere ve İtalya Ligi'nde ayağını eline verirler. Ronaldo çok yetenekli ama İtalya'da ve İspanya'da oynarsa bu kadar topla oynamasına takım izin vermez. Yani bir Milan'da veya Real'de bu kadar rahat hareket edemez. Ama Arshavin her ligde oynayabilir. İspanya'da takım oyununa dahil olabilir. İtalya'daki taktiksel anlayış onu zorlamaz, İngiltere'nin hızına ve sertliğine de bence alıştı. O yüzden biraz erken olacak ama diyorum ki, Arshavin dünyanın en iyi oyuncusudur. Bunu göstermesi için de bu sezon değil önümüzdeki sezonu beklemek lazım.

1 yorum: