Sevgili okuyucular, sizi kıskandırmak gibi olmasın dün Boğaz'da çok güzel bir mekanda bir sünnet düğünündeydim. Mahallenin delikanları olarak ordaydık. Hayatımda gittiğim ve en çok eğlendiğim düğündü. Düğün hakkında iki üç kelime yazacağım ki beni daha iyi anlayın. Yetiştiğim çevreyi görün ona göre değerlendirin.
Bir yuvarlak masada 10 kişiyiz. 10'u da erkek. Bir arkadaşımız üniversiteden yeni mezun oldu. O nedenle masada benle beraber üni mezunu insan sayısı sadece 2.
Fenerbahçe-Efes arasında pazar günü oynanan maçı tartışarak başlıyoruz geceye. Araya fotoğraf çekimleri giriyor. 10 kişi futbolcu gibi ayaktakiler ve oturarak şeklinde fotoğraf çektiriyoruz.
Şarkılar türküler çalınıyor. Hadise Düm Tek çalınca, Lig Tv'de hazırlanan bir klibi hatırlayan, Lorke çalınca Marcio Nobre diyen, sünnet olan kardeşimizi Beşiktaşlı, Fenerli, Galatasaraylı yapmaya çalışanlar, taksi durağına kaçıp Fener-Efes maçını izleyenler.
Arada transfer görüşmeleri, değerlendirmeleri. Bir ara Papermoon gibi oluyor. Her köşede bir transfer görüşmesi. Kolbastı çalınca Trabzonsporlu futbolcular gibi dizilmeler, aradan "ben Song olacagım", "ben Egemen'im" diyen 20li yaşlarındaki herifler.
Gecenin başında "masaya bak bir tane kız yok" diyoruz, gecenin sonunda sorgulamıyoruz bunu. Tek muhabbetimiz futbol değildi tabi o kadar da değil ama ulan düğündesin be. Oluyor işte bazen böyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder