Konfederasyon Kupası'nın ilk maçlarını izlemedim. O nedenle vuvuzelanın adını bile bilmiyordum. Ama turnuvanın başından itibaren gündeme damga vuran vuvuzela olmuştu. Herkes bundan bahsediyordu. Bloglar, gazeteler, sözlük her yerde vuvuzela tartışılıyordu. Konfederasyon Kupası'nda oynanan futbol ikinci planda kaldı.
Hatta tartışılmıyordu. Herkes hemfikirdi:"Vuvuzela baş ağrısı yaratan, dünya kupasının içine edecek bir alettir." Ben de korktum bir an. Acaba nasıl bir ses çıkıyordu.
Dün izledim Brezilya-İtalya maçını. Ve vuvuzelayı duydum. Çoğunluğun aksi bir şekilde çok hoşuma gitti. Maçtaki atmosferi yükselten bir ses. Nasıl anlatırım bilmiyorum ama Avrupa'da da bu sesi çıkaranlar var. Bazı tribünlerde duyarız. Korna desem değil. Bizim boş çekirdekçi tayfanın kafasında soytarı şapkası ile maça girip öttürdüğü işporta korna gibi değil. Mesela Real tribünlerinde çok çıkar o ses. Eski dünya kupalarında falan arkadan duyulur. Güney Amerika'da vardır. Onun adı nedir bilmiyorum. Ama vuvuzela ona benziyor.
Nasıl tarifi yapılır bilemedim ama vuvuzela güzel bir alet. Tek sıkıntı Güney Afrikalılar'ın sürekli aynı tonda çalması. Gol olunca da gol kaçarken de orta saha mücadelesinde de aynı ses var. Yani aslında ses güzel ama kullanabilmek önemli.
Bence dünkü maçta az çaldılar. İlk maçlarda baş ağrısı yaptı resmen, galiba görevliler maçtan önce uyardı seyirciyi daha iyi son maçlarda durum..
YanıtlaSilBence hoş ses çıkardığı falan yok, bildiğin borazan.
YanıtlaSil