1000.post

Futbol yazmaya başlamak bu blogdan da eskiye rast gelir. 2006 kışında Kutay'ın "abi bir fanzin çıkaralım, gönlümüzce yazalım" demesinden bu yana öyle veya böyle birşeyler karaladık bugüne kadar. Foe Fanzin amatörün de amatörü bir işti. Victoria Beckham hayranı fotokopici Nevzat Abi'nin büyük katkılarıyla varoldu. İki sayı çıkarabildik ama keyfi paha biçilmezdi. O günlerde en zevkli kısmı Kadıköy'e geri dönmek olan İstanbul Üniversitesi vardı hayatımızda. Vapurlarda, tramvaylarda temeli atılan, Berkay Aile Çay Bahçesi'nde ise Samsun Asfaltı mı olsun ne olsun adı derken Marc Vivien Foe'yi babamızın oğlu gibi görüp onun hatırasına Foe koyduk fanzinin adını. Fazla da düşünmedik bunun üzerine o zaman. Gel zaman git zaman hayat gailesine düştük ve araya zaman girdi. Kutay askere gitti. Bir blog hesabı açma ve burada yazma fikri ise tamamen Aceto Balsamico'nun verdiği ilhamla oldu. Sadece bize değil birçok blogger'a ilham verdi Bülent Timurlenk.

***

İşin en keyif veren kısmı fi tarihinde ne yazmışım acaba diye dönüp bakmak. Ve tabii ki Pivotsantrfor'da yapılmış edilmiş birşeyi beğenen, bir yazıya bir espriye tebessüm eden herkese teşekkür etmek lazım değerli vakitlerini o süre zarfında burada değer'lendirdikleri için. Bitmez...