Trabzon bir Fenerbahçeli için kabus şehir, ligin en zor deplasmanı demektir. Hatta bunu Karadeniz'in geneline bile vurabiliriz. Bugün Samsun ve Rize'nin ligde olmaması kayıp muhtemel puanların da olmaması demektir camia için. O yüzden yol üzerinde gerginliğimiz Samsun'dan itibaren başlar...
***
Bu şehrin hatırlattıkları hoş değil, ilk yarısı 4-0 biten maçlar, yerlere yuvarlanan Otto Bariç'ler, ve daha nice ağır mağlubiyetler... Bir Mahmut Hoca, bir de Trabzonspor değil miydi zaten bu hayatta çektiren... Bu deplasman da farklı anlamlar taşıyor benim için, her zaman ki gibi puan ya da puanlarla dönmek istiyoruz, Trabzon deplasmanından alınacak 1 puanı kayıp saymıyoruz. Kaldı ki buradan puanla dönsek bile lig uzun bir maratondur, bunu da unutmuyoruz. Mağlupken oyuna Semih'i sokarız, maçı çevirir, ama iki hafta sonra başımıza gelecekleri bilemeyiz, şampiyonluk gider, ağlarız... Ya da Kutay'ın dediği gibi Nuria'dan kurtulan Guiza çıkar sahneye, tatilimizi 15 gün uzatır son dakikada, bunu da bilemeyiz... Gönlümüzde yatan ise 87.dakikada Erol Bulut'un soldan kesmesine kale sahasında Aykut'un plasesidir. Şampiyonluklar böyle kazanılıyor. Allah utandırmasın...
Şampiyonluk kazanılıyor fakat aynı plaseyi gayet centilmence,fair-play ruhuna hitap eden açıklamalırı yapan Aykut'a neden atıyor Fenerbahçe hiç anlamamışımdır.
YanıtlaSilşampiyonluklar mutluluk getirmeyebilir...)
YanıtlaSilmukemmel bı yazı
YanıtlaSil