Çok önemli bir maçtı. Efes ile aramızda 1 galibiyet farkı vardı maç öncesinde. Efes maçı alsaydı iki takım eşitlenecekti. Alınan galibiyet sayesinde fark 2 maça çıktı. İkili averaj sayesinde Efes'in gerisine düşmemek adına telafi edilebilecek 2 mağlubiyet var artık. Ligi Efes Pilsen'in üstünde bitirmek olası bir Play-Off eşleşmesinde saha avantajı getirecek. Bu da maçın önemini arttıran bir diğer etken. Serinin eşitlikle başlaması önemli. Tabi ki, Fenerbahçe'nin peşinden devam eden takip de arayı açmamak adına da önemli bir maçtı.
Fakat bütün bu hesapların yanında, Efes Pilsen galibiyeti her zaman çok farklı anlamlar taşır. Sonuçta Türk basketbolunda bir dönemin adıdır Efes Pilsen. Ne kadar sevmesek de hala "zirve noktası"nın eş anlamısıdır. Ve eğer büyük hedefleriniz varsa, başarı kazanmak istiyorsanız Efes Pilsen'i yenmek zorundasınız. Her sezon bu böyledir. Fenerbahçe'nin kötü olduğu sezonlar vardı, şu an iyi sayamayacağımız Beşiktaş'ın çok daha iyi sezonları vardı. Yani bu takımlar dönem dönem zirve yarışına girmişlerdir. Oysa Efes Pilsen her zaman üst seviyede yer aldı. En kötü senesi belki de bu sene, onda da yine şampiyonluk hedefliyor.
Kısaca şunu söylemek lazım; derbi galibiyetleri alınır. Gazı alırsın, havayı yakalrsın, konsatre olursun yenersin. Her zaman yenersin, yenebilirsin. Ama Efes Pilsen'i gerçekten iyi bir takım değilsen yenemezsin, bazı şeyleri iyi yaptığının kanıtıdır Efes Pilsen galibiyetleri.
Açıkçası dün salondakilerin hepsi bu bilinçle geldiği için, salonun boşluğu hiç umrumda olmadı. Sanıyorum 4.000 kişi vardı. Rüya sezon yaşayan bir takımın Efes Pilsen maçında daha çok seyirci olmalıydı ama atmosferin eksik yanı yoktu. Galatasaray tribününün iyi olduğu nadir konulardan belki de en iyi olduğu konulardan biri; salon sporu kültürü. Özellikle son 3-4 senede kemik bir topluluk oluştu.
Dün maça gelmeyenler, daha doğrusu bu sene hala İpekçi'nin yolunu tutmayanlar bundan sonra da gelmesin. Futbol takımına kızdıkları için basketbol takımına gelmesinler. Ligde Edirne Olin maçında olmayıp,Play-Off'ta "Fenerbahçe maçı varmış, gidelim mi panpa" demesinler.
Maça iyi başlamadık. Efes Pilsen 7-0 önde girdi. İlk basketimizi Caner attı. Caner son 1 ayda çok iyi oldu. İlk periyotun sonların doğru dengeyi kurduk ama sonra Efes yine farkı açar gibi oldu. Özellikle ikinci periyotta dış şutlarda inanılmaz bir yüzde yakaladılar. Kupada Fenerbahçe, Avrupa'da Caserta maçlarını hatırlatan bir maç olmaya doğru gidiyordu. başlıyordu. Neyse ki Andriç girdi devreye. Devreyi 1 sayı geride kapadık.
İkinci yarıda Efes yine hızlı başladı. Bir ara, gücumüzün yetmeyeceğini düşündüğümü itiraf ediyorum. Ne zaman Efes'i yakalasak, öne geçmemize izin vermeden farkı 5-6 sayıya çıkarıyorlardı. Takımın klasik olarak hücumda sıkıntı yaşayacağı bir dönemi olacağını tahmin ediyordum. Öyle olmadı. Belki de bu sene ilk defa bir önemli maçın kırılma anında hücumda çok yüzdeli oynadık. Karavana olmadı.
Shumpert yanlış hatırlamıyorsam üst üste 3 tane 3'lük yolladı. Bu, hem skor üstünlüğünü getirdi, hem takımı uyandırdı, hem de salonu ayağa kaldırdı. Tutku-Andriç oyunları, sert savunma. Son dakikalar şölen.
Engin Kennerman yine şovunu yapsa da, yetmedi. Parmak kaldıranlar, üçlü çekenler. Güzel oldu. Kalite ispatlandı.Artık hayal kurmaktan korkmayız. Bu, "bu sene şampiyonuz" demek değil. Ama heyecan veren bir takıma sahip olduğumuzun göstergesidir. Her an herşey olabilir. Şanslı bir Play-Off eşleşmesiyle finale yıpranmadan çıkabiliriz.
Haftaya Mersin deplasmanında kaza olmamalı ki bu galibiyetlerin değeri artsın. Biz Mersin ile oynadıktan 1 saat sonra Fenerbahçe, Beşiktaş'ı konuk edecek. Güzel bir lig, güzel bir yarış var. Galatasaray'ın 10'dan fazla şubesi var ve hepsi Parçalı'yı giyiyor. Fenerbahçe'nin kaybetmesini bekleyip, kendi maçımızı oynadığımız güzel bir sezon var ortada. #Keyif
aklıma da geldi kutay gelmiştir abdi ipekçiye diye. hatta birkaç kişiyi tip olarak özdeşleştirdim senle. belki de tutturdum.
YanıtlaSil"haydddddddddieeeeeeee cafeeee crowwwnn kahve paketi kazanma şansıeaeaeaeeaareööereör" yapan lavuğa değinmemişsin abi, kulak neyin kalmadıydı.
YanıtlaSilula iyi ki hatırlattın... kafa kalmadı, maç oncesi sıkıntı yarattı.. sponsor faaliyetlerini salonlarda istemiyoruz..)
YanıtlaSil