"1998-99 sezonunun ilk yarısında Bülent ilk 11'de hiç yer bulamamıştı. Böyle olunca takımdan ayrılmak istedi. Ama kendimi onunla birlikte oynadığımda iyi hissediyordum. O sırada Fatih Hoca'dan Bülent'i tekrar oynatması için ricada bulundum. En iyi performansımı onunla sergiliyordum. Fatih hocanın bence çok önemli bir özelliği var. Futbolcularının görüşlerini dinliyor ve doğrusunu yapıyor."
Gheorghe Popescu (4-4-2 Mart Sayısı)
Ve siz; hayatında hiç Fatih Terim'i karşısında görmemiş, onunla konuşmamış, sadace 90 dakika boyunca mimiklerini izleyenler dersiniz ki; Fatih Terim'in egosu çok yüksektir ve kimseyi dinlemez.
Evet, siz Popescu'dan daha iyi bilirsiniz hocayı, ve hocadan daha iyi bilirsiniz futbolu.
Müthiş ayrıntı nereden öğrendin aga
YanıtlaSilyazmayı unutmuşuz, hatırlattığın iyi oldu.. 4-4-2 mart sayısı,
YanıtlaSilbunu "demek terim boş adam takımı hagi ve popescu idare etmiş" diye yorumlayacaklar kuşlar da çıkar.
YanıtlaSilFatih Terim ile ilgili ego eleştirileri -en azından kendi adıma- Milan hocası olmasıyla başlar. 98-99 örneği irrelevant bence bu anlamda.
YanıtlaSil