29 Temmuz pazar günü Veliefendi Hipodromu'nda 3 yaşlı Araplar'ın en önemli klasiklerinden ve kendilerine göre ilk uzun mesafe deneyimi olacak olan G1 Çanakkale Zaferi Koşusu koşulacak. Bu koşuda koşacak, kazanacak, plase yapacak at gelecekte adından çok söz ettireceği için, uzun aradan sonra blogda at yarışı yazarken önümüzdeki ilk önemli koşu olan bu koşuya değinmekte fayda var.
***
Aslında son 10-15 yılın parlak 3 yaşlılarını ve 3 yaşlılıklarında ne yaptıklarını hatırlatacağım çünkü bu isimlerden bazılarının kariyeri 3 yaşlılıklarını anlatmayla geçiştirilemez. Yalnız filmi bayağı bir eskiye sarıp geçmişte bu önemli koşuyu kazananları şöyle bir hatırlamak lazım.
1998: Yılın flaş tayı ve geleceğin büyük efsanesi Ağakaraca olsa da koşuyu Tamerhan kazanmıştı. Veliefendi'de Volga II yavrularının (bunlara ilave Babayıldız ve Devirhan da var) fırtınalar estirdiği sene, koşuyu kazanan Tamerhan'ın yarış hayatı da parlak sayılırdı ancak koştuğu dönemde çok büyük efsaneler yer aldığından bana göre hiçbir zaman gerçek bir G1 atı olamadı. Allah rahmet eylesin.
1999: Gürbüz Refioğlu'nu herkes Dimas transferinden tanısa da benim için Odin'in sahibiydi öncelikle. At yarışını sevdiysek, bunda Odin'in ve 2000 yılına geldiğimizde değineceğim öz kardeşi Odinhan'ın payı büyük. Odin, 1999 yılı Çanakkale Zaferi Koşusu'nu 17 ağustos felaketinden sadece 2 gün önce kazanmıştı. Şirinoğlu. Çukurova, Pirkaraca o yılın önemli plaseleriydi ki Şirinoğlu'nun pis yerlerde kupon yırttırmışlığı vardır.
2000: Odin'in öz kardeşi Odinhan, 2000'de Çanakkale Zaferi'nin galibi oldu. Kısa yarış hayatında önemli koşular kazandı, Al Anood ve Daffaq'ın ardından 3.lüğü, aynı koşuda Mutabahi'yi geçmişliği vardır. O yılın plase tayı Tamerinoğlu idi. Evet sahipleri Tamerhan ile aynı eküri.
2001: Koşunun galibi Demirkazık olsa da hem o yılın hem de Kafkaslı'ya kadar geçen 4 senenin tartışmasız şampiyonu, izlediğim en büyük arap atı olan Özgünhan'dı. Şampiyonun yavruları 200bin liradan başlıyor... Demirkazık ise müthiş kalitesine rağmen sarı-kırmızı jokey forma rengi ile her daim antipatimi toplamıştır.
2002: Yine son derece parlak bir jenerasyon. Koşanefe, Yaşarcık, Tekelioğlu, Büyü, Araslı... Koşuyu Araslı kazanmıştı, Büyü çok kötü koşmuştu ancak Hatay Koşusu'nda rövanşı almıştır.
2003: Gözüm kulağım Grand Ekinoks'ta idi, Dinyeper'le kapışmaları ÖSS sonucu bekleyerek geçen yazın keyifli yanıydı. 3 yaşlı Araplar'dan bu yıla ait aklımda kalan pek parlak isim yok, belki Saltukhan, belki Bakışbey. Koşuyu ise Karayağız kazanmıştır.
2004: Yelgeçen'e kaybetmesine rağmen Özgün yavrusu Bolkar yılın en başarılı tayıydı bence. Yelgeçen'den ve diğer rakiplerinden rövanşı hem Haralar Koşusu'nda hem de Hatay Koşusu'nda aldı, yarış hayatı kısa sürdü, Dayala'nın Yücel Bilik'le bültenleri yedirdiği İstiklal Savaşı Koşusu hayatının son koşusu oldu. Bursa'da bu sene 2 yarış kazanan Akıllıkız Bolkar'ın kızıdır.
2005: Kafkaslı... Anlatmaya gerek yok, 8 trilyonun üstünde ikramiye, sayısız kupa, sayısız G1 koşu, geçilmez denen Turbo'yu 8 yaşında geçmek... Bırakalım da 3 yaşındayken de bu koşuyu kazansın.
2006: Koşunun galibi bir Kaya ekürisi safaknı olmasından dolayı koşmaktan kafayı yiyen Zigana'dır. Zigana çok daha başarılı bir at olabilecekken ekürinin para hırsının kurbanı olmuş, sık koşturulmaktan etkilenmiş ve listebaşı atlardan olamamıştır. Yılın en parlak tayı ise İzbatur'dur.
2007: Ayabakan... Sanırım gördüğüm en güzel at ismi. Eşgali de öyleydi. Özgün yavrusuydu bir kere, kötü eşgal mümkün mü... Yarış yaşamı boyunca 2 defa geçildi, birinde %100 jokey hatası ki Halis Karataş bile itiraf etmiştir, diğerinde ise utanmadan 2800'e sürülmüş ve sakatlanmıştır. Sakatlandığı koşuyu kazanan İzbatur'un da yarış kariyerinin son koşusu budur. Ayabakan ağlatır.
2008: Bu yılı, 2009'u ve 2010'u sarsacak inanılmaz bir yarış karakteriydi Turbo. Koşuları çıktığı gibi bitiriyor, yanına kimseyi yaklaştırmıyordu. Şeyhin General'i bile Malazgirt Koşusu'nda diz çökmüştü karşısında. İlk 21 yarışını kazanan Turbo ilk defa Kafkaslı'ya geçilmiş, yarımkan Alper Kaan ile kapışırklen arızalanmış ve bir daha da toparlayamamıştır.
2009: Yılın en parlak tayı Cangıl'dır. Sonradan açık yarışlarda figüran kalsa da 3 yaşlılığı çok başarılıdır Cangıl'ın ve Çanakkale Zaferi Koşusu'nu da kazanmıştır.
2010: Darfur İstanbul'da tozu dumana katarken şu an pistlerde koşan bence en başarılı Arap olan Onurkaan ise ankara'da yeni başlıyordu yarış hayatına. Koşuyu Darfur kazanmıştır. Onurkaan bu yarış koşulurken yarış hayatını Ankara'da sürdürüyordu. 20 yarışından 14ünü kazandığını, sadece 1 kere table dışında kaldığını belirtelim ki, kalitesi anlaşılsın.
2011: Karaüzüm Ömer Kaya'nın tabiriyle "Ben herkese diyorum bu at şampiyon diye, kimse inanmıyor" dur. Rüştünü 3 yaşında kazandığı Çanakkale Zaferi ile ispatlamadı sadece, birçok G1 kazandı. Dişli rakibi ise bu aralar biraz form düşüklüğü gösteren Kurtel ve Karataş'ın 7de7 yaptığı gün ikisini birden tokatlayan Lidertay'dır.
2012: Sorunun cevabı pazar günü yanıt bulacak. Tamerinoğlu yavrusu olan Yalnızefe yılın baş tayı olmaya aday. Babamevlüt son yarışta hem Karataş ustalığı hem de Akın Sözen'in hatası ile kazandıysa da ben Yalnızefe'nin bu yıl adından çok söz ettireceğini düşünüyorum. Bu iki at dışına çıkar mı bilemem belki Kayayürekli devreye girer. Bomba ise Tekfur olur.
29 Temmuz 2012, Suç ve Ceza kadar klasik, Grange romanı kadar heyecanlı. Çanakkale Zaferi Kupası Veliefendi Hipodromu'nda sahibini buluacak.
Siki takipciymissin, keyifle okudum ayni jenerasyondaniz bende 94'de takip etmeye basladim yarislari, o zamanin tadi gerci hala damagimda . Simdiki atlar ve yarislar hic bir zaman ayni etkiyi yapmiyor.
YanıtlaSil