Fight Club mı holigan kültüründen etkilenmiştir yoksa bu tamamen bir tesadüf müdür? Palahniuk'un Amerika ovalarında yazdığı hikayenin benzerinin ve gerçeğinin İngiltere ormanlarında yaşanmış olması bir tesadüf mü?
Puanlaması farklı olmasına rağmen Türkiye'nın en iki uzak şehrinin en ücra sokaklarından oynanan 31 aylık gibi.
Green Street Hooligans'ı ikiye ayırmak mümkün. İlk kısmı tam İngiliz filmi. İçki içen, ot çeken, kafası güzel, kavgacı İngiliz erkekleri. Hafta sonları maça gidiyorlar, hafta içi pub'a. Kot pantalon üstü kapşonlu sweet. Her şey çok iyi, net, açık, berrak, güzel.
İnce mesajlar var. Mesela, hafta içi gündüz saati kalabalı metroda çocuklu kadına yer veren tek kişi aslında hafta sonu toplumun dışına itilen kişi. İkisi de aynı.
O kısımlar çok iyi. Ama bir yerden sonra filmdeki Holywood etkisi hissediliyor. Kendi ekibini ispiyonlayan herif mesela. Tribünde ispiyon, satış olmaz demiyorum ama bu şekilde olması çok saçma. Son kısım ise senaryoya zorla ekletilmiş sanki. Mesaj kaygısı en üst seviyelerde.
Filmi yapanlar, bu filmi izleyen holiganların o son yüzünden "hacı biz napıyoz ya, dönelim yolumuzdan" diyeceğini mi tahmin etmiş?
Öyle bir şey olmuyor. Filmin ilk yarısındaki gerçekliğe sadık kalınsaymış keşke. Yine de izlenecek bir film. Bu gruba sadece "Holigan" gözüyle bakarsınız, bu filme de sadece "holigan filmi" dersiniz, aşağılarsınız. Yoksa aslında tam bir toplumsal film.
Tam olmasa da bir kısmı...
Holigan tribünü bırakır evet ama yerine başkası gelir o yola, filmi izleyen adam '' Bak en sonunda biz de bırakacağız, şimdi asalım keselim. '' diyebilir :)
YanıtlaSilfilmi izleyen holigan olmayan tribüncü, filmi izledikten sonra "ulan o kadar kovaladık bu işlere girmedik, biz de girelim" diyebilir...)
YanıtlaSil