Cuma, Eylül 28

Simge Fıstıkoğlu







Twitter üzerinden Ümit Özat - Simge Fıstıkoğlu olayına biraz fazla dahil oldum. Ümit Özat'ı eleştirenlere cevap verdim, Kaptan'ın yanında oldum. Şimdi söz hakkı Simge Fıstıkoğlu'nda... Röportaj, Ağustos 2011'den, Galatasaray Dergisi'nden

- Televizyonculuğa nasıl adım attınız?

- 2006 yılında başladım televizyonculuğa. Bir fırsat çıktı, iş görüşmesine gittim ve bana "spordan başlamak ister misin?" dediler. Ben de kabul ettim. Spora başlamak benim için önemliydi. Daha garantiliydi spor benim için.


- Neden daha garanti olarak gördünüz?

- Bir kere sporun çerçevesi belliydi. Ve doğrusunu söylemek gerekirse, başlanhgıç için beklentilerime uygun olan da spordu...

- Erkekler üç aşağı beş yukarı bu sporu yapmış. Yani en azından ayak içi vurulunca top nereye gider biliyor. Deneysel olarak futbolu ne kadar biliyorsunuz?

- Ben futbol yazıları yazdığım dönemde işin tekniğine girmiyordum. "Bu oyuncu şu bölgede oynar", "o sistem yanlıştır, bu sistem doğrudur" diye bir iddiam olmuyordu. İşin ruhu neyse ondan bahsettim. Neden zevk aldığımı, neyi sevmediğimi yazdım. 

- Kadınlar spor haberi sunuyorlar ama maç anlatımı yapmıyorlar. Siz bir kadının anlatımını yaptığı karşılaşmayı izlemek ister misiniz?

- Bir kadının maç anlatımı yapmasını istemem. Birkaç deneme dinledim ve hoşuma gitmedi. Çünkü kadın ses tonu maç anlatmaya müsait değil. 

- Kadınlar Dünya Futbol Şampiyonası'nı izlediniz mi?

- Evet takip ettim. Çok da keyif aldım. Final maçı sonrası Twitter'dan forma çıkarma konusunda yapılan yorumlar çok da hoşuma gitti.


Özet geçelim. Simge Fıstıkoğlu bir tesadüf üzerine bu işe başlarken Ümit Özat, kaptanlığını yaptığı Fenerbahçe ile 3.şampiyonluğunu ve milli takım ile 2.kez dünya kupasına katılma fırsatını kıl payı kaçırıyordu. 

Ayrımcı olarak adlandırılan Ümit Özat gibi, kadınların maç anlatımını yapmasını istemeyen bir müdür. Yani ona göre de kadınlar her işi yapamıyormuş 

Cinsiyetçi olarak adledilen Ümit Özat olsa da, forma çıkaran kadın sporcu üzerine yapılan espriler onun çok hoşuna gitmiş. 


1 yorum: