Burak her gol attıktan sonra böyle yazılar yazsam (ki yazmaya hakkım var), blog fangirl'lerin tumblr sayfasına döner. Ama şunu tekrar belirtmek lazım, Burak'ı bir hayranı gibi değil, menajeri belki de ilk hocası gibi seviyorum, takip ediyorum.
İşte bu fotoğrafın çekildiği yıllarda Burak'ın adeta tek koruyucusu gibiydim. Yerden yere vuruluyordu. İstanbul'a yeni gelmişti. İnönü'de 7 numaralı formayı giyiyordu. 7 numara yüzünden C.Ronaldo ile bile bağdaştıranlar oldu, belki de bu yüzden "kötü bir sağ açık" olduğu zannedildi ve İstanbul'dan gönderildi.
Zirve yürüyüşü Trabzon'da başladığı günlerde bile Trabzonspor'u takip eden bazı gazeteciler hala ona "fiziği tam topçu fiziği ama futbolcu olmaz ondan" diyordu. Önünde olan biteni bile göremiyordu insanlar. Önyargı işte...
Uzatmayalım; 7 numara, bu sezon Şampiyonlar Ligi'ndeki 7.golünü Schake'ye attı. Portekizli, İngiliz, Alman hiç fark etmez. Avrupa'nın en büyük organizasyonun en çok gol atan futbolcusu. Ötesi yok.
Şampiyonlar Ligi'nde en çok gol atan Türk futbolcu 13 golle Hakan Şükür. Burak Yılmaz'ın bu senesini extrem bir örnek olarak düşünsek bile ve onun bu seviyede 3-4 sene daha futbol oynayacağını tahmin edersek, her sene 2 gol atarak Hakan Şükür'ü geçebilecek.
Hakan Şükür futbolu bıraktıktan sonra onu daha önce herhangi bir konuda geçen var mı?
Bence, olgunlaşma anlamında Hakan Şükür'ün 98-99 zamanlarını yaşıyor Burak. Aynı onun gibi lafı geçse herkes dalga geçer onunla. Ama perde arkasında tırnak yemekteler bundan eminim.
YanıtlaSil