Pazar günü, saat 19' yaklaşıyor. Ofisteyim, televizyon açık, bir yandan da twitter-forumlar.
Galatasaray taraftarı yine sinir krizlerinde. Drogba'nın Fildişi forması ile maçı var. Drogba'nın elenip, erkenden takıma katılmasını istiyorlar. Dünya yıldızı transferinin yarattığı son tahribat, son çılgınlık.
Tam o anda Fenerbahçe, Sivasspor maçı için sahaya çıkmak üzere. Fenerbahçe tribünleri koreografi yapıyor. 2000'lerin ortasında, stadın koreografi yükünü çeken tribün bu sefer "İnanın!" yazıyor. Daha önce "İtaat et", "Çıkış Yok", gibi sert mesajlar veren ve daha çok rakipleri hedef alan koreografiler yerine takıma, oyuncuya, camiaya mesaj verilmiş. İnanın.
Bu daha çok bizim tarzımızdı. Konsantrasyon, Size İnanıyoruz, Hakkını Ödenmez vs...
Yıldız oyuncu transferini beklemek ise Fenerbahçeli'nin uğraşıydı.
Şimdi ikisi de değişti. Aynı saatlerde, iki takım taraftarı da zıtlar birliğini yaşadı. Eskiden ben çocukken bazı filmler vardı. Baba ile oğulun bedeni bir elektrik şoku esnasında değişiyor. Oğul, babanın bedenine giriyor, işe gitmek zorunda kalıyor; baba da oğlunun bedenine girip okula falan gidiyor. Biraz buna benziyor. Bir şey oldu, bir şok yaşandı ve kimse anlamadan bir değişim yaşandı.
Neyse ki yine de günün kazananı biz olduk. Drogba kaybetti takıma katılacak, Yobo kazandı devam edecek, Fenerbahçe yenildi ve inanmadı....
her zaman böyle sürmez,konstransyon, inandık biz sizlere...bunlar bizim fener real'se, biz barça'yız...iki transferle kimliğimizi kaybetmeyeceğimize inanıyorum...umarım..
YanıtlaSil