Cumartesi günü saat 4'te Kasımpaşa'da maça geliyoruz. 8-9 sene önce, belki de 3-5 sene önce nasıl bir atmosfer olurdu, düşünün. Bu sefer turnike girişinde, çizmeli, siyah gözlüklü kız turnikede arkadaşını bekliyor, kombine ile içeri girecekler. Sırt çantam olduğu için güvenlik sıkıntı yaratır, her yeri didik didik arar diye düşünüyorum; o da öyle olmuyor. Fotoğraf makinası, mp3 player kalem gibi şeyler sorun değil burada, Kasımpaşa tribününde ipadler açık, Erasmus öğrencileri tribünde.
Kan çekiyor herhalde, Kasımpaşa alt yapısında oynayan çocukların önüne oturuyorum. Onların muhabbeti eşliğinde izledim maçı. Bilmedikleri topçu yok. İzlemedikleri maç yok. Sahada olan olayları kendi maçlarına bağlıyor. "Sen Eyüp maçında penaltı kaçırmadın mı"
Semt muhabbetleri, futbol muhabbetleri, devre arasında köfte ekmek. Stadyum dışında köfte ekmek 5 lira, stadyum içinde de 5 lira. Kalite farkı ise daha fazla. Sırf acıktığın için maça girip köfteni alıp oturabilirsin.
Maç keyifli, sıkmıyor. Sıkıldığımız ufak bir an vardı, ikinci yarının başında onda da gökyüzü muhteşem bir renge büründü. Fotoğraf makinası ile çekecektim ama makinanın pili bitmiş. Neyse ki internette yakaladık.
Golsüz maç ama izlemesi çok zevkli. Pozisyon zenginliği var. Ivesa çok iyiydi. Kasımpaşa daha iyi oynadı bence. Ibrıçiç çok ayrı bir topçu. Şota'ya kötü teknik direktör dedik, adam ikinci yarıda takımı toparladı. Şu maç için yapacağı bir şey yok. En iyi adamı (Özer) maç içinde sakatlanmış, ilk yarıyı bile bitirememiş; penaltı kaçmış, gol kaçmış, daha ne yapabilir.
Elazığspor ise yürekle bir yere kadar diyorum. Adem, Köksal gibi adamlar iyi günlerinde çok faydalı olurlar ama vasat olduklarında da hiç çekilmezler. Mücadele de bir yere kadar.
Maç saat 17.53'te bitiyor. Tünelle Karaköy. 18.10'daki Karaköy vapuruna yetişiyorum, Haydarpaşa 18.30 treni ile eve varışım 18.45. Muhteşem bir stadyum demiştik değil mi?
Beyoğlu'nda çalıştığım 2 yıl boyunca her akşam bu stadı tepeden gören Tepebaşı Otübüs Durağında çok araç bekledim. Otobüs gelene kadar da en güzel gün batımı manzaralarına tanık oluyordum. O zamanlar Stat bu kadar güzel bile değildi. Şimdi siyasi isimler ve düşünceler bir tarafa birileri bu stadı ilçeye yakışır haline getirdi. Güzel de etti. Semt stadı,semt içinde olur bunun en güzel örneklerinden biri. Seyrantepe'ye süslü püslü olacağız diye giderken bunları gözden kaçırdık. Senin ve senin gibilerin Alisamiyen özlemine maruz kalmış, TT Arena'yı onun yerine koyamayanları bazen yadırgadığım da oluyordu. Bu hafta en güzel tribünlerden birini TTArena'da yaşarken bile ben, bugün Alisamiyen olsaydı adres değişmeseydi diyorum. Şimdikinin yarısı kapasiteli bile olsa üç kişi aynı koltuğun önünde durmaya, o koltuk sayısına göre de senede üç beş maç görebilmeye razıymışım meğer.
YanıtlaSil