Çöpçüler Kralı, başarılı bir komedi filmi olmasından daha dolu bir içeriğe, daha güçlü bir etkiye sahip. 1977 yapımı olmasına rağmen, filmde emeği geçen hemen hemen herkes için bir iade-i itibar filmi. Şimdi diyeceksiniz ki Kemal Sunal için neyin iadesi, adam zaten halkın sevgilisi. Doğrudur ama entellektüel çevre ve sinema dünyası uzun süre Kemal Sunal'ı kabullenemedi. Fakat 1977 yılı Sunal için önemlidir, ilk defa Antalya'da ödül almıştır. Kapıcılar Kralı ile en iyi erkek oyuncu ödülünü aldıktan sonra, aynı sene içinde Çöpçüler Kralı'nda rol almıştır. Tam emin olmamakla beraber, sanırım ödül aldıktan sonra çektiği ilk filmdir Çöpçüler Kralı. Bundan sonra da aynı ödül için 12 sene beklemiştir.
Keza senarist Umur Bugay için de benzer şeyler söylenebilir. Bizimkiler dizisini de yazan Bugay, iyi bir gözlemcidir. Ne de olsa İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunudur. Çöpçüler Kralı'nda da bunu çok iyi görüyoruz. Bizimkiler gibi bir apartman, Çöpçüler Kralı'nda bir mahalle, Kapıcılar Kralı'nda ikisini birden muazzam şekilde yansıtıyor. Tabi, Bizimkiler de bir süre sonra için cılkı çıkıyor, seneler boyunca aynı monotonluk devam edince dizi de şu an bir kesim için alay konusu haline geliyor.
Çöpçülre Kralı'nda, gazeteye yaza yaza hükümeti düşüren adamdan (üstte), gazeteci çocuğa, gazinoda çocuğunu şişeye işettiren anneden, çöpçü Apti'ye kahvaltı getiren yaşlı teyzeye, mahalledeki siyasi duvar yazılarından tüp kuyruklarına kadar kadar bütün detaylar Umur Bugay'ın gözlem yeteneğini gösterir. Böylece Umur Bugay'ın nadir şekilde ödül aldığı filmlerden biri olmuştur, hak etmiştir.
Erdal Özyağcılar zaten underrated bir oyuncu, o da Bizimkiler'de çok verimli yıllarını harcadı. Oysa çok daha fazla sinema filmi çekebilirdi. Bu bağlamda elimizde bulunan az sayıda filminden biridir. Sanırım ilk önemli filmlerinden biri. Arkasından Sultan ve Kibar Feyzo geliyor.
Müzikler çok özeldir, altında Cahit Berkay imzası vardır. Zaten o dönem sinamanın yükünü çeken isimlerden biridir Berkay. Onun dışında Şener Şen, Ayşen Guruda, İhsan Yüce her zamanki gibidir. İlyas Salman az zamana çok şey sıkıştırır. Yönetmen koltuğunda dönemin toplumsal yaşantısını çok iyi yansıtan Zeki Ökten'in oturması tamamlayıcı unsur. Yapımcılara çok önem vermem ama bu kadroyu oluşturan kişi de Ertem Eğilmez olunca, iade-i itibar özelliği bir derece daha katlanıyor. Hatta Apti'nin türkücü olduğu kısımlar ilk başta senaryoda yokmuş ama Eğilmez'ın isteğiyle eklenmiş. Zaten oralar biraz hızlı geçer. Yine de gazino tasvirleri çok önemlidir.
Bütün bunları düşününce "en iyi yerli filmlerden biri" demiyorum. Gerçi sosyolojik analizleri apayrı ve uzun bir yazıyı hak eder. Aradan geçen yaklaşık 40 seneden sonra ise bunları baştan yazmak haddimiz değil. Fakat yukarıda dediğim gibi, bir all-star, bir saygı duruşu gibi külliyatta yer alması çok önemli.
Bu yazı seri olmalı..
YanıtlaSilÇöpçüler , bekçiler , kapıcılar da yazılmalı..
erdal özyağcılar beyoğlu'nun arka yakası'nda da bayağı iyi hocam.. film de hayli ilginç ve hoş zaten o da ayrı..
YanıtlaSil