Akşam saat 12 gibi buluştuk. Altımızda şort. Onun ayağında terlik var hatta. Tişörtleri çekmişiz ama imkan olsa onu bile çıkaracağız. Hava sıcak. Ertesi gün iş yok ama olsa bile o saatte buluşurduk. İki nedeni var, birincisi hava o saatlerde serinliyor. İkincisi az önce maç vardı. Maçın bitmesini bekledik. Benim için değil, onun için. İlk sorusu da haliyle şu oldu:
- Maçı izledin mi?
İzlemediğimi söyledim. Çok şaşırdı. Oysa çok hevesliydi. Bütün gece takımı masaya yatırıp, sezon tahminleri yapacağımızı sanmıştı. Heves kırdım. Nedenini sordu. ''Yazdayız'' dedim. Anlamadı. Oysa hala arkasındayım, dünyanın en geçerli sebebiydi.
Oturduğumuz çay bahçesinin yanındaki caddeden birçok güzel kız geçiyor. Gece 12 olmasına rağmen küçük çocuklar oyun oynuyor. Bisiklete binen, paten kayan gençler var. Hayat cıvıl cıvıl. Yapacak birçok şey var. Böyle bir ortam varken neden bir mekana girip, sigara dumanı ve küfürler altında maç izleyeyim? Ağustos sıcağında neden 8 ay daha sürecek bir maratona başlıyayım.
Biraz daha küçükken, ciddi ciddi sezon takvimini buna bağlıyordum. Yazın maç olmazdı, çünkü yazın insanlar tatil yapmalı. Yazın insanlar maç izlemez. Maça gerek yok. Maçlar, ligler sıkıcı kış aylarını doldurmamız için düzenlenen organizasyonlar. İki senede bir milli maçlarla yazın bir ayını değerlendirebiliriz. O da haziran işte; temmuzun sonu falan değil yani.
Meğer öyle değilmiş. Hava sıcak olduğu için, futbolcuların sağlığını etkiliyor diyeymiş bütün mesele. Bunu kendi kendime fark ettiğim için çok büyük şok yaşamadım. Ama hala daha alışamadım.
Yaz günü oturup nasıl maç izliyorsunuz? Heyecanlanıyorsunuz, strese giriyorsunuz, yoruluyorsunuz ve 90 dakika bitince 'Ben ne yapıyorum' demiyorsunuz. Sigara dumanlı kahvelerde, sıcağın bastığı evlerde oturup maç izlemek. Bir insanın kendisine yapacağı en büyük kötülük. 3-4 ay sürecek yaz günlerinden zaman çalmaktan başka bir şey değil. Güzel günleri israf etmek.
İnsan maç izlemek yerine gidip kendi top oynasa daha iyi değil mi? Ekimde başlarım maç izlemeye, o da denk gelirse. Maç izlemek için program yapıyoruz bazen, ya gerçekten manyaklık. Neyse ki passolig çıkmış, yoksa bir de stadyuma gidecektik her hafta...
Şimdi bunları yazdım ama belki akşam Atletico maçını izlerim. Belki de izlemem. Halı sahaya çağıran olursa oraya giderim. Çok boşta kalırsam açık hava bir yerde izlerim belki.
https://www.youtube.com/watch?v=HWYUcbNNd3Q
YanıtlaSilYiğit yolladığın video Güney Amerika'da haziran ayı; yani kış mevsimi???
YanıtlaSilBiraz daha açsak " hey kurban olduğum Temmuz ayında serinliğe bak , Ramazan'ın bereketi işte" muhabbeti olacak.
YanıtlaSilYazın Halı Sahalarda boş oluyo ki..
biz haftada 3-4 maç yaptık valla
YanıtlaSil