Bazı filmleri tanımlamak zordur.. Görüş ayrılıklar çıkabilir. Güvenilmez Hollywood ortamı her zaman şüphecileri karşısında bulacaktır. Sistem eleştirisi yaptığı iddia edilen çoğu filmin karşısına "Şu alt metinlerden dolayı aslında filmde 'sistemi eleştirmek için harekete geçerseniz başınıza bunlar gelir' mesajı vardır. O nedenle film muhafazakardır" denir. The Treasure of the Sierra Madre'de aynı ayrımı yaşayan filmlerden biri. Bir görüş, "Bu film, ne yaparsan yap sınıfını değiştirmeyeceğini göstermeye çalışmış, alt tarafa 'boşuna uğraşmayın' demek istemiştir" düşüncesinde. Katılamıyorum. Benim filmden aldığım "Birlik olursanız, sistemli çalışırsanız, yabancılara güvenirseniz ve açgözlülük yapmazsanız dünyanın hazinelerine ulaşabilirsiniz" oldu.
Birlik içindeki üçlü Meksika dağlarına çıkacak cesareti buldular, çalışarak o dağların altını üstüne getirdiler, yabancılara ilk başta güvenmediler ama kendilerinin hayatını canı pahasına kurtardı ve ama en sonunda açgözlülükle kazandıkları her şeyi kaybettiler.
Bir adım daha ileri gidersek tersten bir okuma da çıkabilir. O da asıl zenginliğin ne olduğuna dairdir. Sıcak bir yuva, sevgi ortamı, dertsiz tasasız bir yaşam tarzı; maddi kudretten daha büyük hazineye dönüşebilir.
Sonuçta Hays yasalarının geçerliği olduğu dönemde çekilmişti. Bazı şeyleri açık açık ifade etmek zordu. Filmi sevdiğim için toz kondurmam olası değil gibi duruyor.
Sonuçta Hays yasalarının geçerliği olduğu dönemde çekilmişti. Bazı şeyleri açık açık ifade etmek zordu. Filmi sevdiğim için toz kondurmam olası değil gibi duruyor.
1948 yılında çekilen bir film üzerinden uzun uzun çıkarımlar yapmaya gerek yok; ama sinema budur be kardeşim. Hem mesajı, hem kurgusu, hem sanatı... Oyuncular ve yönetmen (John Huston) muazzam; bence Humphrey Bogart'ın en iyi performans sergilediği film.
izliyeceğim, inşallah alt mesaj yoktur.
YanıtlaSil