Pazar, Mart 26

Cake


Jennifer Aniston hiçbir zaman sevdiğim ve takip ettiğim bir oyuncu olmadı. Hatta tam tersi, ondan kaçıyordum. O kadar yapay geliyordu ki, içinde olduğu projelerin bile yapay olduğuna emindim. Evet, bu listeye Friends de dahil. Onu bile birkaç bölüm ve bölümden bağımsız birkaç sahne dışında izlemedim. Tabi ki sebeplerinin başında Aniston geliyordu.

Cake'i nasıl oldu da izlemeye karar verdim bilmiyorum. Hem Aniston vardı, hem IMDB puanı çok yüksek değildi, hem de öncesinde adını pek duymamıştım. Yani övgü dolu bir film de değildi. Fakat denk gelince gideri oldu, iyi ki denk gelinmiş.. 

Aniston herhalde ilk defa gerçek bir şeyin içinde olmuş. Tabi bu gerçeklikte halüsinasyonlar, ortaya çıkan ölüler falan var ama önemli değil. Bunları hangimiz görmüyoruz ki? 

Aniston'ın ustalık eseri. Belki de tek ustalık işi. Filmin neredeyse tek oyuncusu ve şaşırtıcı şekilde çok başarılı. Zaten o sene (2014) Golden Globe'a da aday olmuş. Juliane Moore'a kaptırmış olması üzdü. 

Filmin tüm yan unsurları iyi kotarılmış ama senaryoda sıkıntılar var. Bir üst seviyeye çıkabilse filmin tüm paydaşları çok iyi dengelenebilirmiş. Filmin belki de popülerleşememesinin nedeni budur. Haksız da olmaz. 

Fakat her şeye rağmen; o kurgu ve gelişim belki de yazıya dökülseydi iyi bir kitap, roman olabilirdi. O zaman seyirciye yansıyan daha güçlü bir hissiyattan bahsedebilirdik. Ama o zaman da Aniston'dan bahsedemezdik. 

Herhalde bu filmden sonra Aniston da üzülmüştür. "Ben neden yıllarımın çoğunu saçma romantık komedi filmlerinde harcadım" diye düşünmüş olabilir. Düşünmediyse ona da yazıklar olsun. Cake'ten sonraki filmlerine bakınca pek düşündüğünü sanmıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder