İngilizler de kentsel dönüşümden şikayetçiymiş.
Londra'nın en pahalı ve lüks semtlerinden biri olan Hampstead'de çekilen ve semtten ismini alan filmimiz, bizim çok aşina olduğumuz bir hikayeyi aşk ve mahkeme sosuyla süslüyor.
Maalesef yaşlı aşıklar Emiliy ve huysuz Donald''ın kurları çok fazla yer kaplıyor. Bu da bizim canımızı sıkıyor. Aslında Diane Keaton ve Brendan Gleeson sevdiğim oyuncular; üstelik uyumlular da ama benim için fazla romantik kaldılar.
Keaton; filmin başında göründüğünde filmin de ABD ürünü olduğunu sanmıştım. "Bu mahalle, bu mimarı ABD'nin neresinde olabilir" diye düşünürken, olayın Londra'da geçtiğini anladım. Tam da o sırada Karl Marx'ın mezarına bir ziyaret yapıldı filmde. Yani Marx'ın mezarı da Hampstead'deymiş. Ayrıca biraz araştırma yaptım; zamanında Freud ve John Keats de burada yaşamış. Herhalde Engels de uğramıştır.
Bu bilgileri öğrenmek güzel oldu. Fakat filmin geri kalanı çok da sarmadı. Mahkeme kısmı fena değildi. Oralarda filme dönmeyi başardık. Fakat daha fazlası çıkmıyor. Keşke detaylı detaylı bir film yazısı çıkarabilseydim. Sevgilim bu tarz film yazılarımı hiç sevmiyor. Fakat gerçekten çok fazla söylenecek cümle yok. Benzerlerini sıkça izlediğimiz bir film için benzer cümleler kurmanın gereği yok...
aa senin sevgilin mi var? elbette olabilir normal olan bu. benim gibi hayatındaki tek kadın sesi "lütfen kağıt para girişi yapınız", "gelecek istasyon göztepe" olanlardan olma zaten. sadece bir an ilginç geldi. yalnız bi insan imajı çiziyordun gözümde :)
YanıtlaSilYalnız kaldığım çok uzun yıllar oldu; onun etkisi devam ediyordur belki)) Ama neyse ki artık yalnız değilim.
YanıtlaSil