Ercan Saatçi'nin Özürü!

Ercan Saatçi olayını fazla büyütmek istemezdim. Bildiğimiz bir adamdan, beklediğimiz bir hareketti. Fakat bugunkü özür yazısı hakikaten içler acısı. Eskiden pazartesi günleri salyalarını saçarak yazdığı yazılardan eser yok. Buna halk arasında ''yusuf'' deniyor.

Öncelikle bu yazıya rağmen Ercan Saatçi hakkında fikirlerim değişmedi. Çünkü kendisi de bunu istiyor. "Bugüne kadar siz hiç böyle konuşmadınız mı" diyor. Ben hiç konuşmadım.

Tribünde çok küfür ettiğimi inkar edemem. Ama hiçbir zaman, bir Galatasaraylı arkadaşıma "nasıl siktik ama Fener'i" demedim. Veya bir Fenerbahçeli arkadaşımı hiçbir zaman maçtan sonra arayıp ''nasıl koyduk ama'' demedim. Bunda Fenerbahçe'yi ayda yılda 1 defa yenmemizin de payı vardır muhakkak. Belki biz de 10 sene yensek, arada 1 sene ben de derdim bunları.

Fakat şu ana kadar böyle birşey demediğim için, Ercan Saatçi'nin kafasına taşları isabet ettirme hakkım var.

Önce şuradan başlayalım. Ercan Saatçi diyor ki, "ben maçlardan önce Develi'de de küfrediyorum. Herkes ediyor. Ama bu yayınlanmıyor. Özel hayata saygı var." Buna özrü kabahatinden beter denir. Yani Ercan Saatçi diyor ki, ben her zaman Galatasaray'a küfrederim, o nedenle bunlar normal. Galatasaray'a küfretmeyi hayatının merkezine koymuş biri var karşımızda.

2-) Kameraların olduğu bir ortamda özel hayata saygı, kendimizi güvende hissetme sözleri ajitasyondan başka birşey değil. Kamera var orada. Daha ne olsun? Evine gizlice girip çekim yapan mı var? Guiza'yı veya diğer futbolcuları sigara içerken yakalayan, gece barda yakalandı haberleri yaparken özel hayatın ne kadar dikkate alındığını da başka bir yazıda yazar Spor Müdürü Saatçi.

3-) "Galatasaraylılar beni Fenerbahçeli olduğum için eleştiriyor." Tam bir palavra. Ümit Özat da Fenerbahçelidir, Halit Kıvanç da Fenerbahçelidir, Kıvanç Maç Kaç Kaç da Fenerbahçelidir. Seni eleştirme nedenimiz daha başka birşey olduğun için. Gerçi ona eleştirmek de denemez.

4-) Ercan Saatçi; Hasan Cemal'den, Mehmet Ali Birand'dan ve Oray Eğin'den yardım isterken şunu da sorgulasın: Bu insanların çevresinden niye böyle görüntüler sızmıyor. Demek ki Ercan Saatçi'nin çevresindeki insanlarda sadakat sorunu var. Bu arada bu isimler herhangi bir gazetenin spor müdürü değil.

5-) Basit bir mantık yürütelim. T.C. başbakanı veya herhangi bir bakanı, veya 550 milletvekilinden biri, dost sohbetinde "ulan Kurtuluş Savaşı'nda ibne Yunan'ı ne döktük denize, İzmir'de siktik herifleri" dese, "ya bunu herkes söylüyor zaten" mi denir, yoksa diplomatik bir kriz mi ortaya çıkar?

Ercan Saatçi yanlış yerden girdi. Konuştukça batıyor. Umarım bu son çırpınışları olur. Fazla da uzatmaya gerek yok. Yıllar önce Sami Yen'de açılan bir pankart gibi: Fikrimiz Hala Değişmedi.

Sayenizde..