Bütün problem ikinciyi atamamak mı? Sahaya çıkarsınız, kötü gününüzdesinizdir, yenilirsiniz, hatta fark da yiyebilirsiniz ki bu takımdan geçen sene Kadıköy'de 4 tane yemiştik. Ama öyle değil bu. Kayseri'nin ilk 5 dakikadaki yalandan temposu dışında ilk yarı hemen hemen bizim kontrolümüzde geçti. Ofsayt diye kesilen Kayseri atakları var bir iki tane, bir de ilk yarının sonunda bir karambol ve uzaklaştırılan top. Christian'ın attığı gol çizgiyi geçti mi bilmiyorum, kamera o yöne dönüyor bu yöne dönüyor kimse net birşey söyleyemiyor, bir kısmı kesin içeride, tamamı mı bilemiyoruz. Korner bayrağının çizgiyle hizasına mesela kamera yerleştirmek olanaksız mıdır acaba bu tip pozisyonlarda tartışmaları önlemek için? Öte yandan açıkçası oyun olarak Kayseri deplasmanında skor avantajı da eldeyken fazlasını beklemek insafsızlık olur.
***
Maçı izlediğim arkadaşıma ikinciyi atamazsak yeriz dedim ve nitekim de yanılmadık. Roberto Carlos, Cangele'yi gereksiz yere çekmese, sağıyla o topa Aydın Yılmaz vari bir vuruş bekliyordum Cangele'den, çok gereksiz yere penaltı yaptırdı. Ama illa ki yerdik diye düşünüyorum. İleride Guiza'ya atılan toplar duvardan sekip geliyor, nefes alması gereken Fenerbahçe savunması bir türlü nefes alamıyor. Bence özel hayatına dikkat etmiyor. Bitkin bir görüntüsü var Guiza'nın, ister karıyla kızla eğleniyor diyelim, ister iyi beslenmiyor diyelim, güçsüz ve hep 1 adım geride. Topa kafa vuracak 1 adım geride, ara pasına hareketlenecek 1 adım geride, Christian'ın attığı golde top ayaklarına dolaştı ve ayaklarının arasında topu aradı Guiza. Bir de "ben hiçbir boku beceremiyorum" bakışı da gitmiş. Bu bakışta taraftarla bir iletişim vardı en azından, sözlük ahalisi Küçük Emrah dese de o bakış, sahada olup biteni ciddiye almamasından ya da ciddiye alacak gücü kendinde bulamamasından iyiydi. Geçen seneden daha kötü bence. Eğer toparlanmazsa devre arasında yol vermek daha mantıklı sanırım.
***
Andre Santos... Milli maç arasından beri ilk 11 başlamadı, geçen haftadan sonra da 1 hafta dinlendi. O yoğun tempoyu geride bıraktı, düşüşündeki neden yorgunluksa biraz toparlanma belirtileri görmek istiyorum, arıyorum ama bulamıyorum. Kız gibi savruluyor ikili mücadelelerde. Vederson'un oyundan çıktığı Antep maçı ve bu maçta Fenerbahçe sol kanadı otobana döndü Andre Santos yüzünden. Herkes birşeyler düşünüp hamleler yapar, saygı duyuyorum. Ama Daum'un düşündükleri iki deplasmanda da iflas etmesine rağmen aynı şeyleri yaptı. Gökhan'ın kanadı ikinci yarıda yine çöktü, ama bu kez Bekir'i alacak cesareti gösteremedi Daum. Andre Santos, Antep maçında dikkatler Bekir'e kayınca bir de Brezilyalı olma avantajını ekleyince Antep'te yenen ilk golün eleştirilerinden yırtmıştı, belki de bu yüzden bu akşam oyuna girdi. Takım öndeyken ve rakip dalga dalga gelirken "Andre Santos ile ileride top tutayım, hücumda olayım" düşüncesi tutmuyor, eğer Daum bunu düşünüyorsa ki Antep maçından sonra böyle demişti. Çünkü Fenerbahçe fizik olarak düştüğü için rakibi dalga dalga gelmeye başlıyor. Andre Santos'un buna yanıt verebileceğini düşünmüyorum. Ne bileyim, bir Mehmet Topuz - Özer değişikliği olabilirdi mesela. Ya da Mehmet Topuz - Selçuk. Eğer topu tutarak savunma yapalım diyorsak ileride Guiza gibi Alper Öcal'ın eşsiz deyimiyle bir kara delik varken bu mümkün değil. Ortayı kalablıklaştırıp top çevirebilmeyi denemek, alternatiflerden biriydi. Bekledim, baktı ki değil 2, 3 puan gidiyor, bari 2 gitsin diye Deniz'i aldı oyuna. Gerçi orada sanırım Önder'in bir sakatlığı vardı.
***
Herşeye rağmen Kayseri deplasmanı. Bir şehir deplasmanı daha atlatıldı ve 3 puan farkla da olsa lideriz. Steaua Bukres maçını düşünelim. Bir de Tolunay Kafkas efendi, o penaltı atılırken yaptığın meditasyon sırasında kel kafana şaplatmak istedim, bunu da belirteyim.
Mallorca 30 derece, Kayseri buz... Güiza'yı kim tutar bu ülkede? Bırakın beni gideyim diye bas bas bağırıyor adam. Daha ne yapsın?
YanıtlaSilAdem