"Gökhan Zan kardeşimiz ısrarla gitmek istemiyor. Bazı demeçleri
kulağıma geldiğinde de üzülüyorum. Uzun yıllar takımda kalmış,
sakatlıklar geçirmiş ve parasını almış. Bu duyduklarım hoş değil. Bir
insan kendisine güvenecek, gidip bir yerde oynayacak. 'Ben yatarak
paramı alırım' demek hoş değil. Bunlar beni üzüyor. Asgari ücretle
çalışan insanlar bilet, kombine alıyorlar, maç izlemeye geliyorlar.
Oynamayan oyuncu için para vermiyorlar. Ben Gökhan kardeşime ricada
bulunuyorum. Bir an önce kulüp bulsun, gitsin
oynasın. Ne fedakarlık gerekiyorsa yapacağız. Hocamızın raporu
doğrultusunda bu oyuncuları göndermek zorundayız. Veysel Sarı
kardeşimiz gitti. Galatasaray'a hizmetlerinden dolayı teşekkür
ediyorum. Yiğit Gökoğlan'a teşekkür ediyorum. Hiçbir pürüz çıkarmadan
gitti. Yine Furkan Özçal kiralık olarak gitti. Asla satmayı
düşünmüyoruz. İleride ondan faydalanacağız. Kulübüne para kazandırdı,
kendisi de oynayacak ve seneye daha hazır halde gelecek. Biz bunu
istiyoruz. Kulübün kasasından da boşuna bara çıkmasın. Gerçekten zor
durumda ödemeleri yapıyoruz. Bir de, hiç kadroya girmeyen, her gün ben
sakatım diyen insana 1 milyon 100 bin dolar para veriyorsunuz. İnsanın
içi yanıyor."
Futbolun mu yoksa hayatın mı böyle garip bir adaleti var emin değilim. Ama sanırım futbolda daha çok karşılaşıyoruz. İster ilahi bir boyut kat, ister karma de ama tesadüf olmadığı da kesin. Albayrak bu lafları söyledikten sonra önce Koray Günter sonra Semih Kaya sakatlandı. Chedjou da zaten önceden milli takıma katılmıştı. Galatasaray stoper kirizi yaşıyor. Bunun adı adalettir.
Şimdi bütün eksiklere rağmen yine de Gökhan Zan, formayı almayabilir. Stoperde Hakan Balta - Emre ikilisi oynayabilir. Olabilir. Ama gelinen bu durum oldukça adilane. Bütün oklar Albayrak'ın üzerinde artık. Adının önünde yönetici yazan biri, yaşanan sorunu yönetmediği gibi daha da büyümesine neden oldu. Gökhan Zan kulüple sözleşme imzalarken yönetici olan birinin bu lafları söylemesi ne kadar iyi bir yönetici olduğunun da göstergesi.
Aslında şimdi yapılacak daha iyi bir hamle var. Takım stoper krizi yaşıyor diye gidip Anadolu'dan yüksek bonservisli bir stoper daha almak. Ona iyi maaş bağlamak. Ondan sonra 4-5 sene onu takımda tutmak zorunda kalmak. Örnek bir yöneticinin, kongre zamanlarında herkesin listesinde görmek istediği bir ismin yapması gereken tam olarak budur! Transfer şovu. Bir de imza töreninde "yeni aslan"a bir öpücük kondurdu mu, "candan yönetici" olarak işlemi tamamlamış olur.
İşin hamaset kısmı da var. Asgari ücret, kombine, oynamayan oyuncu lafları.... Ne kadar da boş... Engin Baytar'lar, Yiğit Gökoğlanlar, Eboue'ler, Aydın Yılmaz'lar bu lafları yememişti oysa. Kombineler için ödenen asgari ücretler onların cebine girip videolar çekildiğinde laf söylenmedi. İhale Gökhan Zan'a kaldı.
Sanki Gökhan Zan takımdan ayrılsa, kombine ücretleri düşecekmiş gibi. Kombinelerin bu kadar pahalı olmasınıun nedeni Gökhan Zan'ın aldığı paraymış gibi. Açıkçası ben de Gökhan Zan'ın Galatasaray'a faydalı olamayacağını düşünüyorum. Kadro planlaması yapılırken gözden çıkarilabilir. Ama bugün veya daha sonra takımdan ayrılırsa, bir taraftar olarak da kazandığı para da hakkımız varsa helaldir. Benzer cümleleri bir gün Albayrak için kullanacağımı sanmıyorum.
Amrabat için başka bir kulübe 8 milyon dolar verirlen kulübün kaynaklarını gözetmeyen adamların, Gökhan Zan'ın yıllık maaşını dillerine dolamaları ayıptır, haksızlıktır. Ve işte tam da o anda elinizde stoper kalmaz. Bence kim ne derse desin bu gayet güzel bir olay. Dünyanın işleyişine daha umutlu bakmak için bile yeterli.
Konudan bağımsız: Olası bir Ryan Donk transferini nasıl karşılarsınız?
YanıtlaSilOsman
maliyetine bağlı. üztelik devre arasında transfer edınce kontejandan yiyecek.
YanıtlaSil