Son 10 yılda Bartrobel ve Caprice haricinde hiçbir dişi Gazi kazanamadı. Bu sene Nihalim'den çok ümitliydim ama maalesef o da ikincilikte kaldı. Bursa'da geçildiği yarış ise tam rezalet. Selim Kaya'nın ihmali mi desek, Bursa pistinin cenabetliği mi desek bilemiyorum. Böyle atları da her yerde koşturmamak lazım ama onu biliyorum. Lafı Gazi'den açtım, öncesinde dişilere mahsus Özdemir Atman ve erkeklere mahsus Sait Akson Koşuları önemli provalardır. Sonrasında ise yine uzun mesafede devam eder, Mimar Sinan ve Büyük Tarruz koşusu ile. Ankara Koşusu bir sonraki duraktır, mümkünse TJK ve Fetih Koşularıyla sezon kapanır, ideali bu aslında.Cumartesi, Ağustos 30
Grup II Büyük Taarruz Koşusu
Son 10 yılda Bartrobel ve Caprice haricinde hiçbir dişi Gazi kazanamadı. Bu sene Nihalim'den çok ümitliydim ama maalesef o da ikincilikte kaldı. Bursa'da geçildiği yarış ise tam rezalet. Selim Kaya'nın ihmali mi desek, Bursa pistinin cenabetliği mi desek bilemiyorum. Böyle atları da her yerde koşturmamak lazım ama onu biliyorum. Lafı Gazi'den açtım, öncesinde dişilere mahsus Özdemir Atman ve erkeklere mahsus Sait Akson Koşuları önemli provalardır. Sonrasında ise yine uzun mesafede devam eder, Mimar Sinan ve Büyük Tarruz koşusu ile. Ankara Koşusu bir sonraki duraktır, mümkünse TJK ve Fetih Koşularıyla sezon kapanır, ideali bu aslında.Büyük Kaptan

Cuma, Ağustos 29
Baros & Josico & Ribery & Anelka
Milan Baros'u havaalanında büyük bir kalablık karşılamış. Fenerbahçe taraftarı ise sanırım Josico transferine tepkili, bir avuç kişi gitmiş karşılamaya, sessiz sedasız geldi Josico. 3,5 yıl önceye dönelim. Ribery ve Anelka Türkiye'ye geldikleri zaman Ribery'i üç beş kişi karşılarken, Anelka havaalanında zor yürüyordu. Sonrası malum. Hala içinde uktedir Galatasaray taraftarının Ribery. Marsilya onun transferi için Bayern'den gelen parayı belki hala harcıyordur. Anelka bugün Chelsea'de, 1,5 yılda Fenerbahçe'ye çok da katkı yaptığını söyleyemeyiz. Kısmet
H Grubu'nda Real Madrid ve Juventus'u görünce bildiğim ne kadar dua varsa okudum buraya düşmeyelim diye. Chelsea ve Roma'nın bulunduğu A Grubu da fazlasıyla ürkütücüyken nispeten daha iyi bir kura çektik bana kalırsa. Geçen sene final oynayan iki İngiliz ile şampiyonlar ligi sevdalısı Liverpool geleceğine Arsenal'in gelmesi gayet iyidir.Perşembe, Ağustos 28
Varlık içinde yokluk
Xabi Alonso, Senna derken sanırım Josico'yu transfer etti Fenerbahçe. Sanırım diyorum çünkü, henüz resmi sitede doğrulanmadı bu haber. Senna olmadı bari aynı takımdan Josico olsun mantığı mıdır nedir anlamadım ama taraftarın beklediği isim bu değildi. 10 ve üstü milyon euro bonservisleri verebilecek kapasiteye ulaşan bir takımın, en iyi önliberosunu menejerinin köylü kurnazlığı ve ayak oyunlarıyla kaybettiği bir dönemde nipset yaparcasına, gidenin yeri muhakkak dolar demesi ve öyle transfer yapması gerekirdi. Aurelio iyi bir oyuncuydu, yaşlanmıştı, beklenilen Guiza'ya 14 milyon euro verebilen takımın daha gencini ve mümkünse daha iyisini almasıydı. Yine, yeniden
Dün tahmin ettiğim 11'den alakasız bir 11 çıktı sahaya. Burak cezalıymış, onu bile gözden kaçırmışım. Maç başlamadan önce kadrolar ekranda gözüktü, sonra da yedek kulübesi. Varlık içinde yokluk bu olsa gerek. Sakatlıklara lafım yok eyvallah da, hücuma katkısı sınırlı, savunmaya ise hemen hemen hiç olan, bu performanslarıyla ağızlarıyla kuş tutsalar takıma girmeleri mümkün olmayan Uğur ve Kazım dün ilk 11 oynuyorsa, mevzu sakatlıktan ötesi bence. 59'da Gürhan girince biraz derlenir toparlanır diyordum sol kanat ama Gürhan o katkıyı yapamadı. Çizgi oyuncusu değil, sol içte daha başarılı olur diye düşünüyorum.Çarşamba, Ağustos 27
Uzun gece
Bu akşam hem Fenerbahçe hem de Galatasaray daha ağustos olmasına rağmen sezonun en önemli maçlarına çıkıyorlar bana kalırsa. Bu maçta alınacak sonuçlara göre gelecek planları yapılacak. Şampiyonlar Ligi'nde olmak büyük bir etiket, maddi getirisi de muazzam.
Galatasaray'dan Kayseri maçının ikinci yarısı dolayısıyla oldukça ümitliydim. Skibbe maceradan vazgeçmiş, nispeten doğru dizilişi bulmuştu. Ama cumartesi günü Denizli maçında seyrettiğim Galatasaray'ın bu akşam Romanya'dan galibiyetle dönmesi çok zor. Kağıt üzerinde muhakkak daha üstün rakibinden, fakat atı alan Üsküdar'ı geçti sanırım. Bu yeni takım, her an hata yapmaya meyilli güven vermeyen hocasıyla, transferlerle yakalanan havaya rağmen deplasman galibiyeti almaya uzak görünüyor. Üstelik sağbeki yokken. 3-3 mü? Galatasaray 3 tane atması halinde 3 tane de yemez bence, turu geçmiş olur zaten. Kendisini ispat etmek için tüm iyi niyetiyle oynayan Lincoln'den eylül ayında bir çıkış bekliyorum. Belki bugünden başlar. Herkes Kewell'ı alkışıyor haklı olarak ama attığı iki golde de doğru yerdeydi sadece. O iki golde de aslan payı, bana kalırsa sezona çok iyi giren Hasan'a ait. Bugün galatasaray turu geçerse Lincoln'ün sivrileceğeni düşünüyorum. Arda'nın ise bence yolu uzun. Kendisine yakıştırıldığı gibi dünya yıldızı olmaya aday bile değil bence. Aday olması için önce Galatasaray'ın özellikle avrupa kupası maçlarında rüşdünü ispatlaması lazım. Mesela bu gece.
Salı, Ağustos 26
Galatasaray 2008-2009
Önce gizli kapaklı adam gibi bir kanat oyuncusu aldı Galatasaray Kewell'ı transfer ederek. Sonra Meira geldi ki bence dün yapılan Baros transferi dahil en iyi transferdir bana göre. Hiçbir yabancı oyuncusundan verim alamıyorken geçen sene yerlilerinin gösterdiği performans da ortada, zengin bir yedek kulübesinden bahsediyorum. Sezona çok iyi giren bir Hasan, zaten takımın en önemli silahlarından biri olan Arda da cabası hücum hattı için. Linderoth ve Lincoln'ün bu takıma ne zaman katkı yapacağı şimdilik soru işareti olarak duruyor. Skibbe Lincoln'de ısrar ederse neler kaybeder bilmiyorum ama Lincoln'ü kazanacağı kesin. Hangisi oynarsa oynasın, kimsenin gözünün arkada kalmayacağı iki forvetin yanına bir de Milan Baros dahil oldu. Kadro açısından bakıldığında kağıt üzerinde ligin tartışmasız favorisi Galatasaray.Pazartesi, Ağustos 25
Kim engelli?
Cumartesi gecesi Denizli maçının devre arasında olmuş olay. Sahaya tekerlekli sandalye ile giren engelli bir taraftarı karga tulumba, ite kaka dışarı çıkarmış güvenlik (!) görevlileri. Güç gösterisine çok meraklıyız, o sarı yelekler giyinilince ne oluyor ki? Kolluk kuvvetleri ölçülülük ilkesini aştı temalı haberleri çok sık görüyoruz, insanlıktan çıkmanın alemi yok...Pazar, Ağustos 24
Kolpa
Gaziantep'e gitti, geri geldi, Kocaeli derken bir haftadır Kemal haberi okumaktan zul geldi artık. Sağlam Kemal Fenerbahçe'de hayal ettiğim 4-3-1-2 sisteminde 3'lü bloğun sağında her zaman oynardı bence, ama sorun da tam bu, Kemal sağlam değil, hiçbir zaman da olmadı. Basından bir haber okudum geçenlerde aynen aktarıyorum: "Fenerbahçe'nin geçtiğimiz yıl yaptığı maçların kasetlerini izleyen Aragones'in Kemal için 'kim bu 7 numara' dediği öğrenildi". Ulan böyle de kolpa olur mu? Kim bu 7 numaraymış, kim olacak Beckham!Grup I Çanakkale Zaferi Koşusu
Koşu için yorum yapmak saçma olacak kim kazanır diye, sakatlanmadığı sürece Turbo kazanır. Kazanmaya da devam edecek Turbo. Ben en çok yarışın derecesini merak ediyorum. 1600'ü 1.45'in altına indirebilir mi acaba... Çanakkale Zaferi Koşusu 3 yaşlı Araplar'ın en sevdiğim klasik koşusudur. Hem İstanbul sezonunun yarısını geçtiğimizin habercisidir, hem de yılın en başarılı üç yaşlılarını bir araya toplar. İngiliz versiyonu olan I. ve II. İnönü Koşuları mesela aynı etkiyi yapmaz bünyede. 2000 yılında bu koşuyu Odinhan kazanmıştı, ertesi yıl Özgünhan büyük favori olarak girdiği yarışta Demirkazık'a geçilmişti diye hatırlıyorum. Ama Özgünhan'ı 3 ve 4 yaşlılığında en çok zorlayan at bence Anadolu Ateşi olmuştur. Şimdilerde öz kardeşi Yakartay pistlerde ama henüz abisini hatırlatacak bir koşusunu göremedim.Gaziantepspor 1-0 Fenerbahçe
Fenerbahçe'yi dün akşam için eleştirmek Gaziantep'in harika futboluna kesinlikle haksızlık olacaktır. Ama olay sadece Gaziantespor'un maça çok iyi hazırlanıp iyi oynaması değil. Fenerbahçe resmen döküldü ki bu dökülmede bazı isimler ön planda, bazıları da döküntünün üzerinde halay çekiyor resmen, Colin Kazım gibi.Cuma, Ağustos 15
Perşembe, Ağustos 14
Grup I Fatih Sultan Mehmet Koşusu
Yarışta Selim Kaya ve Halis Karataş'ın düzenli olarak bindiği üçer tane at vardı kayıtlarda ve seçimleri bu yüzden çok merak ediyordum. Gladyatör, Rieballa ve De Niro Selim Kaya'nın, Berraksu, Kurtiniadis ve Sabırlı da Halis Karataş'ın vazgeçilmezleriydi. Bu sabah deklarelere baktığımda Kurtiniadis'e Selim Kaya'nın bineceğini öğrendiğimde çok şaşırdım, çünkü Ribella da kayıtlıydı ve onun jokeyi henüz deklare edilmemişti. Daha sonra yanına koşmaz ibaresi kondu ve üzüldüm. Sen miller kısrağı 2000'de koştur, ve onun üzerine de bu yarıştan kaydını sildir. Elbet bir bildiği vardır sahiplerinin demekten başka çare yok. Ribella'nın koşmayacağı yarışta diğer safkanların şanslarını değerlendirmek gerekirse:Yetecek mi?
Maçın sadece özet görüntülerini izledim, o yüzden yok şöyle oynadık, yok Aragones şunu yapmalıydı diye işkembe-i kübradan sallamak istemiyorum. Ama Fenerbahçe'nin mevcut dizilişiyle kalabalık orta sahalar karşısında zorlanacağı da bir gerçek. Alex ne zamana kadar önlibero olarak görev yapabilir ki? Ofansta sorun yok, hem Guiza hem Semih mükemmel koşular yapıyorlar ve Alex de harika toplar atıyor ama rakibi karşılarken çok sıkıntı olur bu şekilde. Uğur ve Kazım çok çizgide kalıyorlar ve orta alanı kalabalıklaştıracak daralmayı yapamıyorlar içeri doğru. Kaldı ki yapsalar bile ortaya sağlıklı bir diziliş çıkacağını düşünmüyorum.Çarşamba, Ağustos 13
Turbo
Turbo'nun bu sene 3 yaşlı Araplar'a mahsus bütün koşuları kazanacağını belirtmiştim. Ama yaptığı dereceler akılları karıştırıyor açıkçası. 3 yaşındaki bir tayın 1200 metreyi 1.17'lerde koşması, üstelik de bunu Ankara gibi rakımı yüksek, zor bir pistte yapması zordur. Yılın başarılı taylarından Nazlı Gelin'e 60-70 metre fark attı Turbo, üzerinde durmaya değer bence.Salı, Ağustos 5
The Nose Job
Jerry: What do you need a job, you got Audrey.George: Yeah, right.
Jerry: What's the matter?
George: Oh, nothing.
Jerry: What?
George: You won't think I'm a bad person?
Jerry: Too late for that.
George: 'Cause believe me, I would only say this to you and maybe a
psychiatrist, maybe. Well, her nose is a little big.
Jerry: Yeah, she's got a big nose.
George: I mean, big would even be ok, a little beyond big.
Komiser Cemil?
Son dönemde Leman tayfası ile röportajını okumuştum dergide. Bahadır Boysal, Pelin Gökmen (Pelin Gökmen de ayrı bir post konusudur, kendisine selam ediyorum burdan) ve Tolga Hırsova evine gitmiş ve üstadla keyifli bir röportaj yapmışlardı. Bu üçlüyü evine galoşla alan, enetresan prensipleri olan biriydi benim için, çocukluğumda Kemal Sunal'a tercih ettiğim adamdı televizyonda. Belki de bu yüzden coca-cola reklamlarında oynayıp, brrr diye bağırıp üstüne o rezalet kahkahayı atmasını içime sindiremiyorum bir türlü. Mevzu amerikan malıdır, içmeyelim mevzusu falan değil. Gerçi Kahpe Bizans çekildiği dönemde filmi eleştiren ve arasıra milli çıkışlarda bulunan birinden bu reklamda oynamasını beklemezdim, neyse...Pazar, Ağustos 3
Don Vito vs Fiko

1-) Vito vaftiz babadır, Fiko süper babadır.
2-) Vito kedi besler, Fiko bahçesinde yatır bulundurur.
3-) Vito'nun oğlu Michael babası kadar etkili bir insandır işlerin devamını sağlar, Fiko'nun oğlu Alim haytanın önde gidenidir ondan fayda beklenmez.
4-) Vito, Frank Sinatra çakması Johnny Fontane ile yakındır, Fiko Selçuk Yula'yı Selçuk Yula olarak tanır.
5-) Vito babasız büyümüş kimseden destek görememiştir, Fiko desteksiz olduğu gibi abisi, babası ve dedesiyle her daim uğraşmıştır.
6-) Vito'nun kankası yoktur, Fiko denince akla Nihat gelir.
7-) Vito'nun kökleri Sicilya'ya dayanır, Fiko Trabzonludur, Karadeniz çocuğudur.
Cumartesi, Ağustos 2
Ofansif depresif
Şu Demet Akalın'ın saldırgan şarkılarından zul geldi artık. Üstelik dinlemiyorum da değil, gayet dinliyorum, ağzıma takılıyor, mırıldanıyorum, enteresan. İbrahim Kutluay'dan ayrıldıktan sonra oldu ne olduysa. Şarkılar hesap sorma ve rövanş temalı. Hayırdır kapımdasın, isim neydi çıkaramadım, barışmamız bir mucize vs... Şarkılar böyle olunca üretimi de kolay haliyle, her yaz bir albüm çıkarmak sorun değil. Cuma, Ağustos 1
3. ön eleme
Geçen sene onca zorlu rakip içerisinden Fenerbahçe'nin Anderlect'i seçmesi kaderini değiştirmişti. Ağustos ayındaki Fenerbahçe'nin şampiyonlar liginde mağlup ettiği takımları yenme gücü yoktu, hatta o futbolla fark da yiyebilirdi. O açıdan takımlar hazır değilken şanslı kura çekmek her zaman iyidir.



