Çarşamba, Mayıs 27

Tarzıyla dövüyor

Geçen %100 Futbol'u çok dikkatli seyrettim. Aziz Yıldırım hala aynı Aziz Yıldırım. Rıdvan ve Güntekin'den güzel sorular geldi arada, onları öyle bir cevapladı ki adamlar soracaklarına pişman oldular, özellikle Güntekin "hı hı" diye kafa sallayarak geçiştirdi, halbuki devam ettirmek lazım tartışmayı... Rıdvan, Zico'nun yollanmasını sordu, Lyon örneğinden yola çıkarak. Lyon devamlı şampiyon oldu ancak hocası değişebildi, Fenerbahçe şampiyon olamadığı her sene hocasını yolladı, hocanın kalması için illa şampiyon olması mı gerek sorusunu Aziz Yıldırım hayır diye yanıtladı. Halbuki evet de işte, Fenerbahçe her sene şampiyon olmalı, aksi düşünülemez de. Çünkü Aziz Yıldırım böyle düşünüyor, işte 11 yıllık tarih ortada. Fevri zamanlarında sezon sonunu beklemeden hocayı kovdu, daha olgun zamanlarında sezon sonunu bekliyor. 2001'deki Aziz Yıldırım olsa Aragones sezon sonunu görebilir miydi?
***
Koyulan 3 yıllık hedefe bakıyoruz, 3 sene üstüste şampiyon olmak. Avrupa'da bir kupa kazanmak değil. Otomatikman 3 yıl üstüste Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmek oluyor. Bir de olay büyük insan Zico'ya geldi bir ara. Başkanın Zico bahanesi, Zico'yu kim tanıyordu ben getirene kadar demek. Yahu bir kere bu başarılı biriyle yolları ayırmak için bahane olamaz, ben getirdim kimse tanımıyorken, yollarken mi kıymetli oldu gibi bir bakış açısını kabullenemiyorum. Ayrıca Zico Fenerbahçe'ye imza attığında 2006 Temmuz'du. Geç kalınmış bir imzaydı. Bunun nedeni de Fenerbahçe'nin Scolari'yi beklemesiydi. Parreira ismi de geçti o dönem, Zico belki de B hatta C planıydı yönetimin. Kaldı ki Aziz Yıldırım, Zico'nun Japonya'ya oynattığı futbolu beğendiği için ya da, o modeli benimsediği için de getirmedi Zico'yu. Bayağı bir geç kalınmıştı, biraz ismi olup da, -üstelik Brezilyalı- en ucuza mal edebileceği isim Zico idi.
***
Bununla birlikte Zico'nun birinci yılında Fenerbahçe'ye oynattığı futbol kötüydü. Az Alkmaar maçı kalplerde yaradır hala, benim kalbimde öyle en azından. Appiah'ın sağ kanatta heba olduğunu da unutmayalım. İkinci sene, biraz da Kezman döküldüğü için mecburen Semih girdi takıma, Deivid'in ve Gökhan Gönül'ün müthiş katkısı ile bambaşka bir takım oldu Fenerbahçe. Takımdaki iyileşmede Aziz Yıldırım'ın katkısı az, aslanpayı Zico'nun, bunu da yadsıyamayız herhalde. Ayrıca kalışıyla her ne kadar çeyrek final oynandıysa da doğrusu, 2007 mayısında hem Zico hem de Deivid ile yolları ayırmaktı. Sadece şampiyon olunduğu için ikisinin de kalmasına tahammül edildi.
***
Santra'ya konuk olduğunda da bu sefer sıkıştırırlar, işi zor diyordum ama Aziz Yıldırım ekranda kimseyi konuşturmuyor, halbuki cesurca üstüne gitmek lazım, Rıdvan'ın bunu yapamamasını anlayabilirim, ama Güntekin'den daha çarpıcı ifadeler beklerdim. Sadece bu gerçekleri dile getirseydi bile biraz daha itiraf alabilirdik başkanın ağzından.

Hiç yorum yok: