Cumartesi, Aralık 18

Eşleşmeler


Aslında böyle analizler yapmayı sevmiyorum. Ama şöyle bir gerçek var, futbolun en keyifli günleri kura çekimi günleridir. Yeni yeni takımlar, yeni yeni rakipler. Farklı bir hava oluyor. Bir de yukarıdaki fotoyu koymak için uygun bir yazı. Bir iki tahmin yapıp, olaya renk katalım aylar sonra okuruz.

Şampiyonlar Ligi

İnter - Bayern Münih: Geçen senenin finali. Biri erken gidecek. İkisi de bu sezona kötü başladı. Devre arasında çok şey değişir ama bugün oynasalar Bayern eler diye düşünüyorum. Robben-Sneijder kapışması güzel olur. Bir de Inter elenirse, A.Madrid'den sonra geçen senenin diğer bir kupa galibinin elenmesi ilginç olacak.

Lyon - Real Madrid: Yeter.

Roma - Dontesk: Şimdi Lucescu, Roma'ya gidecekse akla ilk olarak şu geliyor: "Yapmayın çocuklar, Galatasaray Roma'da polis dövüyor." Ben Donetsk'i hiç sevemedim. Lucescu'yu da öyle. Renksiz geliyor. Karşılarında sarı-kırmızı Roma olunca tarafım için düşünmeye gerek kalmıyor. Roma iyidir. Srna 1-2 gol atsın, o da Donetsk'in tesellisi olsun.

Milan - Tottenham: San Siro'ya 1 sezonda 2. kere gidecek Tottenham. İki takımı da seviyorum. Ama Tottenham'ın daha vakti var gibi. Milan tecrübe, turu geçer.

Valencia - Schalke: Raul 2 senedir Valencia'ya gol atamıyordu, güzel bir fırsat olacak. Bence en dengeli eşleşme bu. Her an her şey olabilir.Türkiye Kupası'ndaki Kırıkhan-Bandırmaspor eşlemesi gibi. Bu iki takımdan biri çeyrek final görecek. Ben Mehmet Topal çeyrek final maçı oynasın isterim.

Arsenal - Barcelona: İki kolej takımı havası yaşayan iki takımın maçından ne çıkar? Lise turnuvası maçı. Arsenal - Barcelona da bu hava var. Zaten twitter'da Pique, Puyol ve Fabregas'ın birbirlerine atarlanması buna işaret. İlk maçta Arsenal yenilmez, ikinci maçta Barcelona ezer.

Marsilya - Man.United: Kötü oldu Marsilya için. Bence hiç şansı yok. Ama belli olmaz, Deschamps'ın Monaco macerasını da biliyoruz ki, o sene finalde rakibi olan Porto en baştan elemişti United'ı. Bu bağlamaya rağmen yine de zor.

Kopenhag - Chelsea: Ne olursa olsun Chelsea Avrupa'nın en iyi oynayan takımı ( güzel-Barcelona). Kopenhag onlar için en kolay kura. Ama bu Kopenhag'da değişik bir hava var. Bakalım ne yapacaklar. Güzel'i zorladılar, iyi'yi de zorlarlar, belki sürpriz olur. Bir de benim hatırladığım bu Chelsea'nin kuzey takımlarına karşı bir şanssızlığı var sanki.

UEFA Avrupa Ligi veya UEFA Kupası

Beşiktaş - Dinamo Kiev: Dinamo Kiev eski Dinamo Kiev değil. Yani? En son Fenerbahçe'yi ondan önce Trabzonspor'e elemişlerdi. Beşiktaş daha önce onları elemişti. Sheva İstanbul'a geliyor, Servet Beşiktaş'a gider mi? Bu eşleşmeden sonra artık gitmez.

Manchester City - Aris: Beşiktaş - Aris eşleşmesi olsun diye Aris'in çıkmasını isterim. Bir de Avrupa'nın 5 ülkesinden biri çıkacağına küçük ülkeler çıksın. Evet Yunanistan, ülke puanı beyler? Yapacak birşey yok. Ucuz maç bileti olup, izleyebileceğimizi bilsek İnönü'de City'i izlemek daha güzel olurdu. Bizden büyükler zamanında bir gece maçında izlemişler Dolmabahçe'de, biz de izleriz güzel olur.

Napoli - Villareal: Akdeniz derbisi. Güzel olur. İtalya-İspanya. İtalyanlar'ı severim. Serie A takımlarını severim. Napoli'yi de severim. Yürüsün çocuklar.

Rangers -Sporting: Kötü Rangers, Bursaspor'a duacı. Yoksa UEFA'ya kalacak grup bulamayabilirdi. Bence Sporting yener. Yensin de zaten. Rangers nedir abi?

S.Prag - Liverpool: Şimdi bu eşleşme garip oldu. Prag garip bir şehirdir benim için. Liverpool ise eskiden sevdiğim bir takım. Çıksın Liverpool, Prag'ın adını duymayalım. En azından ben Prag'a gidene kadar. Zaten Baros geldiğinden beri B.Ostrava'yı daha çok seviyorum.

Anderlecht - Ajax: Çok emin değilim, açıp bakmadım ama sanki bu iki takım devamlı eşleşiyor gibi geliyor. Ajax yener, Ajax eler der geçerim, renksiz bir eşleşme gibi gözüküyor.

Lech Poznan - Braga: 1-2 sene sonra Lech Poznan Türkiye olacak, az kaldı. Sevenleri çoğaldı. Ben de severim, en azından Braga'dan daha çok. Bu sene izlemedik iki takımı da, sanki Braga daha iyi bir takım gibi ama Poznan daha sert-güçlü. Hayırlısı neyse o olsun.

Basel - S.Moskova: Kesin Basel diyorum, iddialıyım. Bekleyelim görelim.

Y.Boys - Zenit: Bir İsviçre - Rusya eşleşmesi de burada. Young Boys'u bir Fenerbahçeli olmayan olarak seviyoruz tabi. Sempatik bir takım ama bence Zenit daha ağır basıyor.

PAOK - CSKA Moskova: İki Ortodoks ülke karşı karşıya. Ne alakası var. Hiç bir alaksı yok. PAOK gruptaki son maçında Katolik Zagreb'den çıkınca böyle bir giriş tercih ettim.Kadıköy'den, Zagreb'den çıkan Paok için Moskova kolay deplasman. Ama CSKA için iç saha dış saha fark etmyor.

Sevilla - Porto: Ne güzel lan. Bir maç için Sevilla'ya git. Sonra Porto'yu git. Gez, toz. Endülüs kızları, Porto şarabı falan filan. İki takım da son 8 sene içinde 2'şer kez Avrupa'da kupa kazandı. "2000'ler Süper Kupa finali" gibi.

Rubin Kazan - Twente: Ulan her yerden bir Rus çıkıyor. O sene bu sene olabilir de o Rus bu mu? Kötü espiri evet ama Twente Kazan'ır diyen iddaa yazarları kadar kötü değil. Bu da renksiz bir maç, kim geçerse geçsin. Umursamadım.

Lille - PSV: Bence en iyi maçlar burada oynanacak. Potansiyelli iki takım, iyi takım. Dönem dönem düşüşler yaşıyorlar. Hatta bazen maç içinde bile. O nedenle çılgın bir 180 dakika olabilir. İki maç 0-0 da bitebilir ama her şekilde iyi maçlar olur. Sanırım PSV eler.

Benfica - Stuttgart: İki maçta atılan gol sayısının toplamı 10'u geçer mi? Olabilir. Devre arası en çok Stuttgart için belirliyici olacak. Şu anda Benfica önde gibi.

BATE - PSG: PSG bu sene çok daha iyi. Fazla ilerleyemez belki ama saçma sürprizlere imza atmaz. Kendinden güçlü takımlara elenir. BATE onlardan biri değil. Evet küçümsedim.

Kharkiv - Leverkusen: Bu eşleşme kötü oldu. İkisine de son yıllarda yenildik. Kharkiv maçı pek önemli değildi ama olsun. Leverkusen eler sanırım.


Hiç yorum yok: