Çarşamba, Eylül 20

Ayın Golü



Bu sezon TFF 1.Lig, tarihinin en sıkıcı ve kalitesiz sezonunu yaşıyor. Tamam haksızlık etmeyelim; son 2-3 yıl sezon da bundan çok farklı değildi. Giderek dibe vuran bir ligden bahsediyoruz. Buna rağmen, ligin ilk 5 haftasında çok güzel goller atıldı. Röveşatalar da beklenenden çok fazlaydı. Röveşata, benim en sevdiğim gol vuruşlarından biri olmasa da; herkesin hayranlık duyduğu kadar ilgimi çekmese de, pozisyon gelişimi sayesinde benim dahi tekrar tekrar izlememe neden olan iki gol atıldı. İlki haftalar önce kaçan penaltıdan dönen topu tamamlayan Axel Meye olmuştu.

Meye bu sezon Manisaspor forması giyiyor ama geçen sezon Eskişehirspor’daydı. Türkiye macerasına Eskişehir’de başladı. Buna rağmen geçen sezon tribünlerin istemediği adamdı. En azından Alican kardeşimiz, ne zaman bir araya gelsek kendisine çok fazla sallıyordu ki Bienvenu'yu bile seven bir adamdan bahsediyoruz. Sonuç olarak bu sezon Meye Eskişehir’den ayrıldı (Konuyla alakası yok ama Alican da ayrıldı). Takım, Meye gidince daha iyi olmadı, hatta işler sarpa sarıyor devamlı. Üç ay önce play-off finali oynayan takım şu anda ligin alt sıralarında. Kadroya bakıp, umut veren belki de tek şey ise Bruno. Bir dönem bu ligde gol kralı da olan Bruno, geçen sezon 17 gol kaydetmişti. Bu sezon ise ilk dört maçta golü yoktu. Beşinci maçta attığı gol, şahane oldu. Üstelik puan da getirdi.

Goldeki ani vuruş muazzam. Kesinlikle kimse buradan bir röveşata beklemezdi. Top da müthiş geliyor. Ortayı yapan Bilal Aziz. İzlemesi çok keyifli.  Golden sonra tribünlerden çıkan ses da en sevdiğimiz ayrıntılardan. Lig fena seviyede ama goller güzel…

Meye’nin golünü de buraya koymuştum ama liglerimizin yeni sahibi beIN Sports, Youtube videolarını kaldırdığı için 3-4 kere linki yenilemek zorunda kaldım. Bruno’nun golü için daha uzun ama sağlam; bir o kadar da riskli bir yolu tercih ettim. Youtube’daki bir videoyu bilgisayarıma indirdim ve bloga öyle attım. Bu sayede dost Katar’ın zenginleri video silmekle uğraşırsa sıkıntı yaşamayacağım. Fakat, diğer yandan gol videosuna izin verdiğimiz için bu blogu veya komple blogspot’u yasaklayabilirler. Daha önce bunu başaranlar oldu. Bakalım şimdi ne olacak? Neyse ki blogu 30 kişi falan okuyor, merkez stüdyolara kadar ulaşmaz diye tahmin ediyorum. Ama yine de belli olmaz bu işler. Her ay anlamsız bir şekilde artarak 140 liraya ulaşan faturamın içinde bloga bir gol koymak da olmalı. Zaten ligin kendisi değer kaybediyor, atılan güzel golleri yayalım da insanlar tamamen üstünü çizmesin. Marka değeri böyle böyle oluşur diye tahmin ediyorum…

Hiç yorum yok: