Giroud'nun çok umurunda değildir ama kendisi Türkiye'de pek sevilmiyor. Hayatını Premier Lig'e adamış birçok futbolsever ve hatta yorumcu yıllardır bu adamı eleştiriyor. Özellikle 2018 Dünya Kupası sonrası atılan oklar iyice zehir doluydu. Muhakkak dünya çapında da eleştirenler vardır. Dünya Kupası'nı kazanan takımın santrforu turnuva boyunca isabetli şut çekemezse kafalar karışabilir. Fakat ne olursa olsun, çoğu zaman yedek de kalsa, özgüveni de azalsa hâlâ üst seviyede oynamaya devam ediyor.
Oysa bizim buranın fiyakalı gençleri adamı yerden yere vururken sıfatları bile çok acımasızca kullandılar.Yazının başında belirttiğim gibi, Giroud'nun haberi de yoktur, umurunda da değildir. Fakat hayatın bazen ince planları olabiliyor.
İşte o Giroud, İstanbul'da, senenin en iyi savunmacısı Van Dijk'ı şaşkına çevirerek muhteşem bir koşu yapıyor ve pozisyonun sonunda da golü atıyor. Adeta ders...
Gerçi bizim buranın sabah akşam futbol konuşanlarının önüne Süper Kupa da koysan, her hafta stadyumlarda Premier Lig maçı da oynatsan nafile. Onlar için üç dakikalık özetler ve topun olduğu noktalar esastır. Afilli olmak, hatasız oynamak, kusursuza yaklaşmak elzemdir. Gol kaçırıyorsan kötüsündür. Hatta kötü, kullanılacak en hafif tabirdir. Ve bu gözle görülen gerçeğe rağmen inatlarından vazgeçmeyen teknik direktörler futbolu bilmiyordur.
Yani ortada bir ders var ama kimsenin bu dersi almayacağını biliyoruz. Yine de Giroud'nun bu şehirde gol atması, hem de akıl dolu bir gol atması, anlamlı oldu. Darısı haksızlığa uğrayan herkesin başına...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder