Daha önce tek maçtan yattığımız sayısız kupon oldu. Kimisi son maçın son dakikasında gitti. Kimisi çok yüksek oranlıydı, bize yar olmadı, kimisi de en tahmin edilemeyen, en düşük oranlı maçtan yattı. Çok üzüldüğümüz kuponlar oldu. Fakat kupon gözümüzün önünde giderken bu kadar sinirlendiğimiz azdır.
Geçtiğimiz Pazar günü öğleden sonra hazırladığım kupondan çok büyük bir beklentim yoktu. Fakat en azından ilk iki maç tutarsa, devamının geleceğini düşünüyordum. O korktuğum ilk maçlar sayesinde kupon iyi başladı. Kendi evindeki son 11 lig maçında sadece PSG'ye yenilen Montpellier, seriye St.Etienne karşısında da devam etti ve rakibini Andy Delort'un attığı gole 1-0 mağlup etti. Aynı saatlerde İngiltere'de Sheffield United, Bournemouth'u konuk etti. Bu sezonun en renkli takımlarından biri olan Sheffield United'ın maçları genelde gollü geçiyor. Fakat ben kazanacağını da düşünüyordum. Öyle de oldu. Kırmızı-Beyazlılar geriye düşse de, maçın son bölümünde attığı golle sahadan 2-1 galip ayrıldı. Zaten bize sadece Sheffield United galibiyeti yetmiyordu, 1.5 gol üstü de lazımdı. O da sağlandı.
Üçüncü maç kuponun en yüksek oranlı karşılaşmasıydı. Galatasaray, Kasımpaşa deplasmanındaydı. Galatasaray'ın gollü bir maç sonunda kazanacağını tahmin ediyordum. Aklımda bazı seçenekler vardı. Galatasaray handikaplı kazanır, Galatasaray kazanır ve 2.5 gol üstü, ilk yarı 1.5 gol üstü ve 3.5 gol üstü öne çıkan seçeneklerdi. İlk etapta Galatasaray galibiyetlerini eledim. Zira Sarı-Kırmızılı takım rakibine kıyasla ne kadar ağır bassa da ufak bir sürpriz ihtimalini göz ardı edemezdim. Son dönemde Galatasaray iyi oynamaya başlasa da sezonun ilk yarısında bu tip karşılaşmalarda canımızı çok yaktı. O nedenle gol bahislerine yöneldim.
Malum; ilk yarı 1.5 gol üstü ile maç sonu 3.5 gol üstünün oranıdır. Birinde 45 dakikada 2 gol, diğerinde 90 dakikada 4 gol gereklidir. Eşit gibi gözüküyorlar ama genelde maçların ikinci yarısı daha gollü geçer. Bir takım kırmızı kart görebilir, yorgunluk nedeniyle orta sahalar çabuk geçilebilir, oyuna sonradan girenler kendilerini göstermek için gaza gelir. Birçok neden sayabiliriz. O nedenle ben de bu maçta direkt 3.5 gol üstünü seçerek, ilk yarıdan yatma ihtimalini sildim.
Galatasaray ilk yarıya fırtına gibi girdi. 45 dakika sonunda skor 3-0 oldu ve çok rahatladım. Geriye kalan 45 dakikada sadece bir gol daha lazımdı. O golün gelmeme ihtimali de yok gibiydi! Kasımpaşa dağılmıştı. Galatasaray'da da oyuna Onyekuru girince bir hareketlenme oldu. Fakat o hareketlenme bir saman aleviydi. Yine de dördüncü gole çok yaklaşıldı. Onyekuru'nun bir şutu çizgi üzerinden çıkarıldı. Dönen topa Feghouli çok rahat vuracakken, hat-trick yapma sevdalısı Adem hem topa vuramadı, hem de daha rahat durumdaki Feghouli'nin pozisyonunu bozdu. Son dakikada Selçuk İnan'ın pasında Onyekuru kaleci Fatih ile karşı karşıya kaldı ama çok rahat atabileceği golü adeta santimlerle kaçırdı.
Bu esnada Sporting - Potimonense maçı da başlamıştı. O karşılaşma için 2.5 gol üstü demiştim. Galatasaray maçı sona erdiğinde skor 1-1 oluştu bile. Keza 72.. dakikada o da tuttu. Fakat işte Kasımpaşa - Galatasaray maçının adeta çöpe atılan 45 dakikası, benim de kuponu çöpe atmamama neden oldu. Cidden yazık... Bundan sonra en azından ilk yarı 1.5 üst seçeneğine bu kadar çabuk sırtımı dönmeyeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder