Çarşamba, Ekim 13

To Be or Not to Be

Fırsat buldukça 1975 öncesi sinemayı ve özellikle Hollywood'u övmeye devam edeceğiz. Tabi bu fırsatı yakalamak için, o dönemin filmlerini izlemek gerekiyor.

1942 yapımı To Be or Not to Be dönemin şahane filmlerden biri. Tüm zamanların en iyi komedi filmlerinden biri olarak gösteriliyor. Bu payeyi de hak ediyor. Berlin doğumlu yönetmen Ernst Lubitsch'in daha önce bir filmini izlememiştim. Fakat Billy Wilder gibi meslektaşlarının onu çok fazla övdüğünü okumuştum. Bu filmde de, Wilder filmlerinden aldığım tadı aldım. Artık hangisi hangisini etkiledi onu gerçek sinefillere bırakıyorum. Fakat Wilder sevenler, bu filmden de büyük keyif alırlar.

ABD sinemasının savaş dönemi filmleri de çok enteresandır. Bir müddet sonra taş üstünde taş kalmayacak işgal altındaki Avrupa'da Hitler/Nazizim eleştirisi ve mizahı yapılamazken (gerçi o atmosferde nasıl yapılacak) ABD, anti-Nazizim filmlerini vizyona sokuyordu. Buna rağmen ordusu savaşa girip taraf olma konusunda beklemedeydi. Bir görüşe göre bu filmler, halkın savaşa girme konusundaki görüşlerini etkilemeye yaradı ve sonrasında askeri/siyasi hamleler geldi.

Gerçi To Be or Not to Be, ABD savaşa girdikten kısa bir sonra vizyondaki yerini almış ve gişede de pek başarı elde edememiş. Zaten bir propaganda filminde öte, mizahı güçlü eleştirel bir filmdir. 

Naziler Polonya'yı işgal eder ve bir grup tiyatrocu Nazilere karşı durmak için örgütlenir. Filmin kısa konusu böyledir. Devamında da çok güzel esprilerle akan harika bir kurgu gelir. 1942'de çekildiğini tekrar anımsatarak, filmdeki esas ana fikri de "Herkes kendi çapında bir şeyler yapılabilir, gelin harekete geçelim ve direnelim" olarak özetleyebiliriz. 

Lubitsch bir röportatında şöyle diyor mesela: "Bu filmde hicvettiğim şey Naziler ve onların gülünç ideolojisi. Ayrıca, nasıl olursa olsun her zaman aktör olarak kalan aktörlerin tutumunu da hicvediyorum""

Berlin'den ABD'ye gitmiş bir yönetmen, ülkesinde olanları dünyadaki herkese böyle anlatıyor ve herkesi göreve çağırıyor. Bu açıdan çok değerli bir film. Güncel bir kaygısının olmasının yanı sıra da zamanlar ötesi bir soruna da hitap ettiğini söylemek mümkün. Zira diktatörler çağı halen sona ermedi. Hatta belki de o yüzdendir ki 1983'te bu filmin yenisi çekildi ABD'de. Fakat eleştirmenler tarafından beğenilmemiş.

Oyuncularımız da en az yönetmen Lubitsch kadar başarılı. Fakat Carole Lombard, film vizyona girmeden hemen önce bir uçak kazasında hayatını kaybediyor. Henüz 33 yaşında... 

Jack Benny ise, Lubitsch'in film için ısrarla istediği kişiymiş. O da bu talebin karşılığını fazlasıyla veriyor ve filmi sırtlıyor. 

İzlemesi keyifli, süresi ideal (99 dakika), IMDB puanı yüksek (8.2); harika bir film...


Hiç yorum yok: