Atmosferi güzel filmlerinden. Benm nazarımda taşrada geçiyor olmasının bunda payı büyüktür. Tarantino filmlerinin havası da var aslında ama tabi ki öykünün onlarla pek alakası yok. Tarz oraya hiç uymuyor. Yine de insan ilk sahneden itibaren soygun yapan bir çete, kanlı bir katil veya değişik bir karakter görebileceğini düşünüyor. Sonuncusu zaten mevcut.
Görüntü kalitesinin ve karelerin güzel olduğu filmlerinden. Burada da yönetmen başarısı öne çıkar. Craig Brewer bildiğimiz isimlerden değil, kariyeri de pek dolu gözükmüyor ama bu filmde iyi bir yönetmenlik koymuş diyebiliriz. Görüntü dışında, oyuncularından aldığı verim de üst düzeyde.
Ama Brewer senaryonun da sahibi ve filmin en zayıf noktasının kurguda olduğunu belirtmek lazım. Kötü bir hikaye değil ama biraz dağılmış ve toparlanamamış. Potansiyeli olan bir hikaye kötü bir hale düşmüş.
Samuel Jackson ve Christina Ricci'nin başarıyla oynadığı filmlerden. Jackson şaşırtmaz zaten ama bu adamın da yaşlandığını iyice görmeye başlıyoruz artık. Ricci'yi pek beğenmezdim fakat burada oldukça başarılıydı, daha da ilginç bir şekilde 'seksi kız'a bürünmesini takdirle karşılıyorum. Gerçi burada kendi fiziğinden çok canlandırdığı karakterinin payı da büyük.
Müziklerin başarılı olduğu filmlerden. Jackson'un da katkısı var. Blues, filme büyük tat katıyor ama zaten hikayeyi düşününce olmazsa olmazdı. Ve her şeyi düşününce kararsız kalan zihin, en sonunda tüm eksiklerine rağmen filme yüksek puan verir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder