2017 bana ne kattı? Birçok şey; ama biri kesinlikle Milan Kundera.
Bugüne kadar hiç bir satır okumamışken, bu sene ilk okumalara Yaşam Başka Yerde ile başladım. Çekçe karşılığı Zivot je jinde... 2017 bir de Zivot je nekad siv, nekad zut kattı ama onun konuyla pek alakası yok.
Kundera'nın birçok kitabının adını, okumamış olsam da duymuştum. Biliyordum. Aşinaydım. Yaşam Başka Yerde, diğerlerine göre biraz kıyıda kalmıştı sanki. Fakat çok iyi sardı.
Biz lise ve üniversite yıllarındayken, yarı heyecanla sol taraf ilgilenirken ama bir yandan da yanımızdaki ukala komünist çocuklara karşı mesafeli duruyorduk ve en olunmaması gereken yerde yani tam arada kalıyorduk. O, çocuklar birçok şeyi sevmezdi ama beni en çok şaşırtan anti-komünist Kundera'yı hiç sevmemeleri oldu. Onlar kendi taraflarına yakınlaştırma konusunda beni etkilemeyi pek beceremediler belki ama biz onlara kanarak Kundera'yı biraz geri plana atmakta zorlanmadık.
Yani, herkesin yaptığı gibi zamanı boşa harcadık. Olsun; geç olsun, güç olmasın. Bu yılın içinde şahane bir kitap okuduk.
Kundera'nın diline bayıldım. Anlatımı, fikirlerini, tekniğini... Özellikle o dönemin Çekoslovakya'sını harika bir şekilde anlatıyor. Gereksiz tasvirler yok, ama merak edilecek her konuya dair gözlem ve tespitleri var. Çevre değil, insan ve yaşam anlatıyor. Ve her şeyin sonunda o çapsız Jaromil, bütün kitap boyunca hayranlıkla, kahraman gibi anlatılan genç, kitabın sonunda çok güzel sıkışıyor. Bunlar hep yazarın işleri. Bir hesabı var ve hesabı kapatıyor. Üstelik hiç açık bırakmadan.
Son sayfa da bittiğinde, kantindeki komünistlerin neden sevmediğini daha iyi anlıyorum... Güzel kitap.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder