Çarşamba, Aralık 6

Misery


Stephen King, bugüne kadar tek bir kitabını okumadığım yazarlardan arasında en sevdiğim. Çünkü sinemaya uyarlanan öykülerinin bir kısmını izledim ve hemen hepsi de büyük tat verdi. Muhakkak alışılmış bir ifade olan"Aslında kitabı daha iyiydi" burada da geçerli olacaktır ama benim için önemli değil. İlginç olan bu filmler arasında en popüler olanlarından, hatta yıllar sonra bir kez daha çekilen Carrie tek sevmediğim olmuştu.

Misery de iyilerden biri. James Caan'ın Godfather dışında kalan kariyerinin nadir iyi film ve performanslarından biri olabilir. Fakat asıl öne çıkan Katyh Bates, 1991'de en iyi kadın oyuncu ödülünü alıyor.

King uyarlamalarında beni en çok rahatsız eden çok fazla derin olması. Aslında önem verdiğim ve aradığım bir özelliktir ama fazla derin ve felsefi olunca bazı şeyleri ıskaladığımı hissediyorum.  Hatta öyle olmasa bile "King kitabıysa kesin derindir" diye düşünüyor insan. Muhakkak bu filmde de karakterlerin hareketlerinde, eşyalarında, ayrıntılarında, cümlelerinde birçok gönderme ve beslenme vardır. Yine de en saf haliyle dahi ekran başından kalkmadan izlenebilecek bir film.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

kutay bey lütfen tek kelimelik de olsa yanıt verin. çok geç kaldım biliyorum. ama bu posteri bir yerlerden edinme şansım yüzde kaç?
https://pbs.twimg.com/media/C3V4JTvWAAAFBnP.jpg

kutay dedi ki...

şu an değil ama yakın zamanda satışa çıkma olasılığı var