Bu hafta Atletico Madrid deplasmanında oynanan Şampiyonlar Ligi maçında, benzer yazıları daha dokunaklı cümlelerle bir daha (veya ilk kez) okumuş olabilirsiniz.
Açıkçası burada da daha farklı bir konsept olmayacak. Zira adamın hikayesi çok güzel, başkasına gerek yok!
Eskiden bu tip hikayelere blogda daha çok yer veriyorduk. Daha çok heyecanlanıyordu. Daha az çiğneniyordu. Zamanla oyunun bu yönlerine bakışımız azaldı. Belki de bizim duygularımız köreldi. Artık o kadar etkilenmiyoruz. Fakat Junior Messias, bize o duyguları yeniden hatırlattı.
Nedir peki bu adamın hikayesi?
Brezilyalı futbolcu, aslında kısa bir zamana kadar profesyonel bir futbolcu değildi. Esasında hayali futbolculuktu. Ülkesinde Cruzeiro altyapısında yer aldı ama A takıma çıkamadı. O da 20 yaşında, eşi ve iki oğlunu yanına alarak ( o yaştaki sorumluluğa bak) ağabeyinin yaşadığı İtalya'ya göç etti. Amacı top oynamaktan ziyade hayatını kazanmaktı. Bunun için kuryelik, nakliyecilik ve benzeri işler yaptı. Zaman zaman da amatör takımlarda top oynamaya devam etti.
Böyle böyle 24 yaşına kadar geldi. Peki, 24 yaşında halen amatör bir takımda futbol oynuyorsanız, en yüksek hayaliniz ne olabilir? Profesyonel liglere transfer olmak çok uç bir istek değil. Kendinizi gösterirseniz neden olmasın? Belki Serie B bile olabilir. Peki Serie A? Bu gerçekten zor duruyor. Şampiyonlar Ligi ise hayalin de ötesinde sanki...
Amatör liglerden en üst liglere giden yolculuklara aşinayız ama bunu başarmak için bile mesaiye erken başlamak lazım. 24, günümüz futbolunda çok geç bir yaşmış gibi duruyor. Yine de Junior Messias kısa sürede imkansızı başardı. Filme çekseler, izlediğimizde "Abartmışlar ama" diyerek kalkarız koltuktan.
Junior Messias önce Casale isimli bir takımda forma şansı buldu. O şansı da biraz şans ve ısrarla buldu. Torino'nun eski futbolcusu Ezio Rossi, onu amatör liglerde izleyip beğenmişti. Onu bir iki takıma önermişti ama Messias'ın hayatını idame ettirmesi için uygun fırsatlar değildi. Rossi, Casale'nin başına geçince de ilk transferi Messias oldu. Hemen onu telefonla aradı. Ayda 1500 euro'ya anlaşmışlardı.
Brezilyalı oyuncu, Casale'de iyi bir performans sergiledi. Sonrasında birkaç alt lig takımında daha oynadı. Serie B'de Crotone'ye transfer olduğunda sene 2019'du. 34 maçta forma giydi ve takımı sezonu ikinci bitirerek Serie A'ya çıktı. Acaba pandemi nedeniyle ligler ertelenseydi ve düşmeler-çıkmalar kaldırılsaydı ne olurdu? Bu hikaye yarım kalır mıydı? Bilmiyoruz. Ya da Crotone Serie A'ya yükselmeseydi, Messias da Serie B'de takılı kalır mıydı? Bunu da bilmiyoruz.
Bildiğimiz tek şey, öykünün devam etmesi... Crotone ile beraber Messias da Serie A'ya yükseldi. İlk sezonunda 36 maça çıktı ve 9 gol attı. Bu yazın başında Milan onu kiraladı. Kulübün amacı onu rotasyonda kullanmaktı. Zaten şu ana kadar da öyle oldu.
Ligde sadece iki maça çıkabildi. Toplam 51 dakika... Şampiyonlar Ligi'nde ise hiç forma şansı bulamamıştı. Ta ki bu haftaya kadar...
Kritik Atletico deplasmanına yedek kulübesinde başladı. Pioli onu 65. dakikada oyuna sürdü. 22 dakika sonra Milan kariyerinin ilk golünü attı. Hayatındaki ilk Şampiyonlar Ligi maçında, Atletico Madrid deplasmanında...
Bu gol zaten Junior Messias için çok değerli bir gol. Fakat Milan için de çok kritik. O gol gelmeseydi Milan, Şampiyonlar Ligi'nde elenecekti.Şimdi son maçlar öncesinde bir şansı daha var.
Junior Messias zaten kendisi için bir peri masalı yazdı. Fakat Milan'ın sezon sonu geleceği noktayı gördüğümüzde bu golün değeri daha başka bir seviyeye de çıkabilir.
30 yaşında bir futbolcu için ne hikaye ama....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder