İngiliz yönetmen, ABD'li erkek başrol oyuncusu, Avustralyalı kadın başrol oyuncusu, Rus edebiyatı... Dünya bir araya gelmiş ve bunu ortaya çıkarmış. Şahane bir film. Dostoyevski romanından (Dvoynik) uyarlama ama ne yazık ki benim okumadığım bir kitap. O nedenle filmle ilgili eksiklerimiz vardır. Belki, bu çok sevdiğimiz film, izlediğimizden çok daha iyisidir de farkında değilizdir.
Biraz Brasil, biraz 1984, biraz Fight Club, biraz Submarine, biraz Aki Kaurismaki,..
Jesse Eisenberg muhteşem bir oyunculukla filmi taşıyor. Bu alışkanlığı hiç şaşmıyor, her defasında aynı etkiyi ortaya koyabiliyor. Mia Wasikowska da hem güzelliğiyle hem yeteneğiyle ekrana kitliyor.
Muhteşem sahneler var ama bir sahne var ki, tekrar tekrar izlememe neden oldu. Üç dakikadan kısa süren sahne hem üzdü hem güldürdü. Bu da aslında filmin başarısının özeti. Bize böyle filmler lazım. Hem derinliği olacak, hem de zıt duyguları göze sokmadan insanın içinden çıkaracak.
O sahne budur; belki de abartıyorumdur. Ama sadece bu sahneden oluşan bir film olsaydı; yine yüksek bir puan verirdim.
Başta Dostoyevski olmak üzere herkesin emeğine sağlık. Kitabı da en kısa zamanda okuyacağım. Gerçi ustanın en sevmediği eserlerinden biriymiş ama olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder