Seinfeld'in bir bölümünde Jerry, yanılmıyorsam AIDS hakkında bir espri yapıyor ve çevresindeki ayıplayıcı bakışlarına karşılık, "Ne var, AIDS ortaya çıkalı 10 seneden fazla oldu. Artık üzerine espri yapılabilir" tarzı bir cevap veriyordu.
Tam böyle olmayabilirdi, ama ana fikir buydu. Ve ABD galiba bu felsefeyi uygulamayı çok iyi beceriyor.
Afganistan'da yaşanan savaşın üzerinden 10 yıldan fazla geçti. Bu dönemde bir de Irak cephesi açıldı. Savaşlar olurken, sinema da dram yükü bol savaş filmlerinden beslendi. Ama artık oradan hafif komik filmler gelmeye de başlamış. Whiskey Tango Foxtrot böyle bir film. Ve kahretsin ki; çok başarılı bir film olmasa da zaman zaman insan gülüyor. Orada yaşanan o kadar dram olduğunu bilmene rağmen gülüyorsun.
Savaş muhabiri olmamasına rağmen, monoton hayatında bir değişiklik yaparak Afganistan'a giden gazeteci Kim Barker'ın "Strange Days in Afganisthan and Pakistan" adlı kitabından yola çıkarak sinemaya aktarılmış. Bu bilgi gayet açık bir fikir veriyor bize. Ortada bir kitap var; yani yaşanmış gerçek bir hikaye. Ve oraya giden gazeteci savaş muhabiri değil. Bu iyi bir şey. Mesleki deformasyon olmadan, orada olup bitene daha farklı bir kafayla bakabilmiş olsa gerek. En azından film, bu varsayımı doğruluyor.
Alıştığımız Afganistan/Irak/Vietnam filmlerinden olmadığı için benim ilgimi cezbetti. Tina Fey hatrına da izleniyor. Çok fazla hayrana sahip Margot Robbie de burada. İzledikten sonra akıllarda geriye bir şey kalmayabilir ama aynı zamanda insanın içine savaş muhabiri olma hevesi de düşebilir. Bu kadar parti, alkol, seksin orada olduğunu bilmezdik. Bombalardan korunabilirsen, aslında eğlenceli bir yermiş... Birkaç Türkiye göndermesi de var. Beğenmeyeni çıkar muhakkak ama izlerken sıkılan az olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder