Pazartesi, Nisan 25

Portekiz'deki İsmail Kartal

Nisan-Mayıs ayları futbolda gelecek sezonu planlama zamanıdır. Aynı zamanda kafaların karıştığı dönemdir.

Fenerbahçe'deki durumu biliyorsunuz. Vitor Pereira sonrası dönemde oyunculara emanet edilen takım başarısız sonuçlar alınca, sezon sonuna kadar gemiyi limana yanaştıracak bir teknik direktör düşünüldü. Sonrasında kariyerli bir yabancı teknik direktör ile bomba patlatılacaktı. Büyük ihtimalle de Joachim Löw olacaktı bu hoca.

Löw'e kadar geçecek sürede, Alman hocanın 1997'deki yardımcısı İsmail Kartal'a anahtar teslim etme planı hiç mantıksız değildi. Fakat bugün gelinen noktada "İsmail Kartal kalsa mı acaba?", "Aslında Löw veya başkası için o kadar harcama yapmaya da gerek yok" gibi düşünceler ortaya çıktı. Bu konu hakkında da yazasım var ama ben yazmayı bitirene kadar karar açıklanır diye üşeniyorum zahmet etmeye.

Neyse ki benzer bir konu Portekiz'de de yaşanıyor.

Benfica, sezona eski teknik direktörü Jorge Jesus ile girmişti. Nedense Jesus ile geçen 2021 günleri camiayı memnun etmedi. Şampiyonlar Ligi'ne Barcelona'nın olduğu gruptan çıkmak ve ligde 15 haftada 12 galibiyet almak yeterli olmadı. Jesus'un adı Brezilya kulüpleri ile anılınca, o da "Giderim bak" resti ile eleştirilere yanıt verince taraftarlar onun biletini kesti ve derhal Brezilya'ya gitmesini istedi. Hatta bu uğurda bir internet sitesi bile açtılar. Ayrıca Jesus takımın papaz yıldızları Pizzi ve Rafa Silva ile sorunlar yaşadı, bu gelişme de sonunu hızlandırdı. Başkan Manuel Rui Costa da çaresiz kaldı.

Oysa karne iyiydi. Gerçi Porto ve Sporting'e kaybedilen maçlar (biri ligde, biri kupada) güven zedelemişti. Sonuç olarak Jesus, 2022'yi göremedi. Yerine de 2.Lig'de mücadele eden Benfica B takımını çalıştıran ve o takımı o sert ligde liderliğe taşıyan Nelson Verissimo geldi.

Gelen gideni aratır derler ya; Verissimo da öyle başladı aslında. İlk maçında Porto'ya 3-1 mağlup oldu. Bir ay sonra Lig Kupası finali, şehrin diğer çocukları Sporting'e kaybedildi. Kendi sahasında Moreirense gibi zayıf ve Gil Vicente gibi mütevazı rakipleri yenemedi. Boavista deplasmanında da 2-0'ı koruyamayıp bir puana razı olmak, bardağı taşırmaya yeterdi.

Tabi ki emanetçi bir teknik direktör için bardağın taşmasına gerek yoktu. Sezondan ümit kesilmişti zaten. Benfica hali hazırda yeni sezon için arayışlara başlamıştı bile. Fakat o Boavista maçının ardından işler tamamen değişti. İsmail Kartal'ın Slavia Prag maçları gibiydi adeta...

Verissimo önce Ajax'ı eledi ve Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıktı. Orada da Liverpool'a kök söktürmesi taraftarları mest etti. Ardından ligde müthiş bir seri yakaladı. Son 11 lig maçında sadece Braga deplasmanında 3-2 mağlup oldu. Bu serinin içinde deplasmanda derbi zaferi de var. Geçen hafta Sporting'i 2-0 yendiler ve şehirde caka satmaya hak kazandılar. Ayrıca bitti denilen ilk iki şansına da zor da olsa tutundular. Gerçi hafta sonunda Famalicao ile golsüz berabere kaldılar ama maç boyu hakim oynayan ve sayısız fırsatı kaçıran Benfica'ydı.

Tam da bu dönemlerde PSV Teknik Direktörü Roger Schmidt'in adı anılmaya başlanmıştı. Anlaşmanın sağlanması beklenirken, şimdi camiada yeni sorular ortaya çıktı: "Verissimo kalsa mı acaba?"

Tıpkı İsmail Kartal'da olduğu gibi bu sorunun da ortak bir cevabı yok. Sanırım Ali Koç gibi, Rui Costa da "hoca bir yenilse de rahatlasam" gözüyle izliyor maçları. Bir başka tesadüf, Kartal'ın önünde bir Beşiktaş derbisi var ve kazanırsa işler daha da karışacak. Verissimo da namağlup Porto'yu konuk edecek 33.haftada... Kazanırsa? Bekleyip göreceğiz.

Bu arada; Fenerbahçe'de Löw söylentileri biraz dindi ama bu sefer Jorge Jesus'un adı çıkmaya başladı. Benfica-Jesus-Fenerbahçe-Kartal-Verissimo... Beşgenin ortak köşegeni Jesus. Tabi bir de 2013 yarı finali var ama o konuya Jesus Kadıköy'e ayak basarsa gireriz...

Bu arada Verissimo, koltuğunu kaybederse üzülmesin. 2019-20 sezonunda Benfica yine emanetçi hocaya anahtar teslim etmişti. Bruno Lage, hatırlanmak istenmeyen sezonun teknik direktörüydü. Sezon ortasında 7 puan önde olan Benfica, Covid ile beraber şampiyonluğu Porto'ya kaptırmıştı. Devamında Lage ile yollar ayrıldı, hatta son dört maça çıkamadı. Yerine de emanetçinin emanetçisi olarak Verissimo bakmıştı...

Ama o Lage, şimdi Premier Lig'de... Tamam belki Ada'nın Portekiz temsilcisi Wolverhampton'da ama olsun...  Sonuçta Premier Lig... Yarım sene Benfica'da görev yapmak, yolunu bulmasına yetti. Darısı Verissimo'nun başına...

Hiç yorum yok: