Perşembe, Ağustos 28

Yine, yeniden

Dün tahmin ettiğim 11'den alakasız bir 11 çıktı sahaya. Burak cezalıymış, onu bile gözden kaçırmışım. Maç başlamadan önce kadrolar ekranda gözüktü, sonra da yedek kulübesi. Varlık içinde yokluk bu olsa gerek. Sakatlıklara lafım yok eyvallah da, hücuma katkısı sınırlı, savunmaya ise hemen hemen hiç olan, bu performanslarıyla ağızlarıyla kuş tutsalar takıma girmeleri mümkün olmayan Uğur ve Kazım dün ilk 11 oynuyorsa, mevzu sakatlıktan ötesi bence. 59'da Gürhan girince biraz derlenir toparlanır diyordum sol kanat ama Gürhan o katkıyı yapamadı. Çizgi oyuncusu değil, sol içte daha başarılı olur diye düşünüyorum.
***
Bir kere şunu kabul edelim, belli ki Aragones'in sevdiği sistem bu. Bu sistemde, özellikle de avrupa kupası maçlarında stoperlerin kart görmeden oyunu tamamlaması imkansız. Yarı sahayı geçen her top rakibin hızlı forvetleriyle Yasin ve Lugano'yu teke tek bıraktı. Bu görüntü ileride çok sıkıntı yaratır. İki maçta Partizan gibi sıradan bir takıma 7-8 net pozisyon verdi Fenerbahçe, biraz dişli bir takım olsaydı rakip, post başlığı yalan olabilirdi.
***
Partizan'ın hatası önde basmamalarıydı. Kendi sahalarında beklediler, takımın geride ağır aksak top yapmasına izin verdiler. Ortaya kendi sahasında top yapan, rakip yarı sahayı geçer geçmez baskıyı görünce geri adım atan ve sık pas hatası yapan bir Fenerbahçe çıktı. Halbuki çabuk oyuncularıyla pres yapsalar aralarındaki mesafe neredeyse 10-15 metre olan bizimkileri zorlarlardı.
***
Guiza için söylenecek en iyi söz, herşeye atlıyor olur. Ama sağlam görüntüsü hoşuma gidiyor açıkçası. Kezman olsa 10 kere kaptırmıştı dediğim her topu sakladı. Fener takımı Selim Soydan, "adam ayağında top tutamıyor, bunun sistemle ne alakası var" demişti Kezman için geçen sene. Hücumdaki görüntü iyi ancak o hücum hattının gerisini sağlam bir üçlüyle kapamak lazım ki bu üçlüden ikisi Uğur ve Kazım olunca, bu oyuncular çizgilere kaçıyor, sahadaki mesafe büyüyor. O boşluğu dolduramamak Partizan'ın hatasıydı. Genç hocaları maçı bir daha izler mi bilmiyorum ama sakin bir kafayla bir kez daha izlerse muhakkak Fenerbahçe yarı sahasında yapmadıkları pres için üzülecektir diye düşünüyorum.
***
Böyle ahkam kesmek pek de hoşuma giden birşey değil, Fenerbahçeli taraftara "sen kimsin ki Daum'u eleştiriyorsun?" diyen Bilgin Gökberk gibi de düşünmüyorum ama. Mutlaka hocanın bir bildiği var ki böyle oynatıyor, birşeyleri hesaplıyor, ama görünen köy de kılavuz istemiyor. Bu oyun anlayışı ile değil çeyrek final, gruplardan çıkmak bile hayal olur.

Hiç yorum yok: