Erbakan siyasetini hiçbir zaman benimsemedim. Yaşarken Erbakan'ın karşısında olup, dünden beri "iyi bir devlet adamıydı" diyenler gibi olmak istemem. Erbakan bana göre, sevimsiz bir siyasi görüşün sempatik lideriydi.
Bizim kuşak (bu kuşak lafını çok kullanıyorum, beni bile sıktı), renkli bir siyaset sahnesi ile gözünü açtı; daha doğrusu aklı yerine geldiğinde, sosyal hayat ile temasa girmeye başladığı, evden/mahalleden dışarı çıkmaya başladığı yıllarda ülke siyaseti kaotik ama doğrusu biraz da eğlenceliydi.
Bizden öncekiler, 80 sonrası etkisiyle siyasetten uzakken, biz 12-13 yaşında çocuk aklıyla siyaset konuşabiliyorduk, ortaokulda birbirimizle ergen stili de olsa, kulaktan dolma bilgilerle de olsa tartışıyorduk. Belki takım tutar gibi parti tutuyorduk ama zaten çocuktuk işte.
Bunun en büyük nedeni, siyasilerin renkli karakterlerinin olmasıydı. Erbaka, Ecevit, Demirel.. Zekaları tartışılmayan isimler. Bir de Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz gibi figürler . Çocuk olduğumuz için, ekonomik sıkıntılar veya istikrarsızlık çok canımızı yakmıyordu, tadını çıkarıyorduk. Didişmeler, laf sokmalar, koalisyonlar; belki ülke için hayırlı değildi ama bizi çekiyordu, kendini izlettiriyordu.
Televizyonda eğlence anlayışının ve popüler kültürün bu kadar yoğunlaşmadığı; daha doğrusu yoğunlaşsa bile 12-13 yaşında çocukları çekebilecek düzeyde olmadığı yıllardı. Haliyle çocukluk döneminin popüler kültür karakterleriydi bu isimler. Tabi karikatüristlerin, komedyenlerin sıkça taklitlerini yapması da etkiliydi. Hoşumuza gidiyordu.
Veya belki de ben öyle hisediyordum. Yaşanan şeyleri çok farklı kurgulayan, yaşananları diğer insanlardan başka şekilde gören çocuk bakışıydı belki de.
Şaşırtıcı bir vefat haberi oldu bu. Erbakan yerine Demirel de olsa yanı şeyleri hissedecektim. Bir zamanlar her televizyonu açtığında, her gazete okuyuşunda karşında gördüğün adam. Üstelik o "bir zamanlar" dediğin dönem, senin hayata açıldığın da dönem. Garip işte, başbakanlık yapmış, ülke yönetmiş, liderlik yapmış, darbeyle orduyla uğraşmış, siyasi görüşü sana yüzde 100 ters olan biri ölüyor ve sen çocukluğundan bir parçanın öldüğünü düşünüyorsun, kendi çocukluk anılarını hatırlıyorsun. Bencillik biraz.
Erbakan ile ilgili anısı olmayan, herhangi bir hikayesi/fıkrası olmayan yoktur herhalde. O yüzden yazma gereği hissettim bir an. Özal, Türkeş, Ecevit ve şimdi de Erbakan.. En eskilerden bir Demirel kaldı, sonrasında da 90lar kapanacak sanki.
Not: 90'lar o kadar güzel değildi, benim çocukluğum güzeldi.