Pazartesi, Temmuz 6

Dünyanın 0-0 biten en güzel maçı

Hangi maçtır deseler cevabım kesinlikle Euro 2000'de oynanan Hollanda - İtalya yarı finali olur. Bir tarafta total futbolun en güzel örneklerini sergileyen Rijkaard'ın Hollanda'sı, diğer tarafta ise defansif futboluyla ekran başında adamı çatlatan Dino Zoff'un İtalya'sı... Overmars'tan Kluivert'a, Stam'dan De Boer kardeşlere kadar 90'ların ortasından sonra ki döneme denk gelen en iyi Hollanda jenerasyonu. Rakipte ise Del Piero, Vieri, Cannavaro ve finalde Fransa'ya golü atan ve bu takımdaki varlığını her zaman sorguladığım bir adet Marco Del Vecchio vardı.

Bu fotoda tribündeki turunculardan kartın rengi zar zor seçilse de evet kırmızı kart görüyor Zambrotta. Hakem Markus Merk, itiraz eden 4 numara ise Demetrio Albertini... İlk yarıda çıkan bu kırmızıdan sonra İtalya maçı ve üstüne bir de uzatmaları 10 kişi oynamak zorunda kalmıştı.

O zamanlar İtalya'nın kalesinde henüz Buffon yok. Bugünlerde Inter ile sözleşme yenileyen 38 yaşındaki Francesco Toldo, 2003-2004 sezonunda Galatasaray forması giyen ama ikinci Popescu olamayan, ve bu turnuvada da grup maçında Fransa'ya şahane bir frikik golü atan Frank De Boer'un penaltısını kurtarmıştı.

İkinci yarıda kazanılan diğer penaltıyı ise Patrick Kluivert direğe nişanlamıştı. Toldo bu kez ters köşede.
İtalya uzatmalarda da direndi ve Hollanda'yı penaltı atışları sonunda eleyerek finale yükseldi. Bosvelt, Stam ve bir kez daha Frank De Boer penaltı kaçırırken, Totti ise topun dibine girerek attığı klas penaltıyla, o vuruşun mucidi olmuştu. Bu maç büyük turnuvalarda Hollanda'nın şanssızlığını anlatan en ibret vesikası maçlardan biridir. Ha finalde Fransa kazandı ve o günlerde spor yazarlğıı ile meşgul olan Kaya Çilingiroğlu futbol kazandı gibisinden birşeyler zırvalasa da severiz İtalya milli takımını, sıkıcı futbolunu ve çirkef futbolcularını...

4 yorum:

ilquer dedi ki...

Hiç katılmıyorum. O gün Hollanda'nın finale çıkmasını çok istiyordum ve açıkçası finali hak eden taraf da Portakallar'dı. Maç boyunca neredeyse kaleye şut çekmeyen sürekli savunma yapan İtalya'ya açıkçası ayar olmuştum. Ama bazıları kabul etmese de futbolda şans faktörünün çok önemli olduğunu o gün bir kez daha gördük. Finalde çok iyi hatırlıyorum 20 saniye kala Wiltord golü atınca çok sevinmiştim. Derken uzatmalarda Trezeguet'nin muhteşem golü geldi Fransa kupayı aldı. Ne demişler; "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste."

scapula dedi ki...

Küçük bir düzeltme. Henüz Buffon yok değil de, Buffon'un kolu kırıldığından Toldo geçmişti diye hatırlıyorum.

Adsız dedi ki...

bende izlemiştim o maçı.çok güzeldi maç penaltılara gidince çok sevinmiştim.

Adsız dedi ki...

hollanda'ya yazık olmuştu gerçekten.

bir de katkıda bulunayım:

totti'nin attığı penaltı'nın mucidi panenka idi yanılmıyorsam, hatta ribery'de bu sezon öyle bir penaltı kaçırdı ve "panenka penaltısı" epey bir gündeme oturdu.