Salı, Ekim 11

Almanya Sonrası / Azerbaycan Öncesi




Normalde milli takımı, hele hele ekim ayında bu kadar önemsemem ama gündem bu.

Almanya'ya neden yenildiğimiz tartışılıyor. Çok ilginç. Almanya'ya Brezilya yenilse üzerinde çok durmaz, biz 2 günüdür bu maçı konuşuyoruz. 1 ay önceden salı günkü Almanya-Belçika maçının öneminin daha büyük olduğunu biliyordum, demek ki bazıları Almanya'yı yeneceğini düşünmüş. Bazıları da Almanya'ya yenilince Hiddink'e sallama fırsatı bulmuş, değerlendiriyor.

Aslında maçı kazanabilirdik belki. Ama 5.dakikadaki pozisyon bitirdi bizi. Hamit vuruyor, Neuer kurtarıyor. Mesele kaçan gol değil, kalecinin duruşu. Biraz Wakabayashi gibi, biraz Bülent-Şaban gibi. Tek elle kurtarıyor, bir anda kurtarıyor. Gözü kapalı olsa yine çelecekmiş gibi. Sanki, " ben burdayım hocam, gol olmaz burada" diyor. Takım bitiyor. Hamit, dağa taşa vursa bu kadar etkileyici olmazdı.

Hamit demişken, maç sonu açıklamaları üzüntü verici. Daha da rahatsız edici olan insanların hoşuna gitmesi. Önümüzdeki maçlara bakıyoruz diyen topçunun ötesini zor gördüğümüzden böyle farklılıklar ilk anda heyecan uyandırıyor. Ama takım arkadaşlarını muhabire eleştiren bir adam var ortada. Takım arkadaşlarından biri çıksa "o kaçırdığın golleri atsayadın ya" dese Hamit ne ceveap verecek " 6 aydır oynamıyordum ama" mı? Yine de Hamit'in rahat duruşu falan etkileyici. Real Madrid'de, Bayern Münih'te oynamak böyle konuşma hakkı doğurabilir, bunu da yadırgamam.

Golü bir Almanya doğumlu attı. Hakan Balta'nın vuruşunu görmeseniz, golden sonra televizyonu açsanız, gol olduğunu anlamazsınız. Sanki 30 metreden kaleyi yokladı, top auta çıktı ve görev yerine dönüyor. Suratında bir değişim yok Hakan'ın. Onun da kaderi bu. Kritik maçlarda skoru 2-1'e getirip, maç sonunda 3-1'i görmek.

Umutların son maça kalmasına alışkınız da, son maçın Azerbaycan maçı olması ve sorulan sorunun "Acaba bu sefer Azerbaycan'ı yener miyiz?" olması şaşırtıcı.

Hiddink "yenemezsek gitmeyelim" dedi. Haklı ve güzel cümle. Ama sanki bunu bizim dememiz lazım. Repliğimizi çalmış. Lise yıllarında falan derdik, "XSpor'u yenemezsek şampiyon olmayalım". Xspor'a yenilince de hoca çıkar "lig uzun maraton, böyle kazalar olur" derdi.

Doğal işleyiş böyle olmalı. Şimdi hoca "yenemezsek gitmeyelim" diyince biz de ne diyeceğimizi şaşırıyoruz.

Azerbaycan maçında kalecinin Sinan Bolat olması da enteresan. Hatalı bir gol yerse ve Belçika bir üst tura çıkarsa "zaten bu Belçikalı" derler mi? Türkiye'de derler. 2 sene öncesinin Vatan Haini Mesut Belçika'ya gol atarsa posterleri dağıtılır. Son 3 günün muhabbeti bunu gösteriyor. Emre Tilev gibi vasıfsız biri bile Hiddink'i eleştiriyor. Ustası İlker Yasin, 15 dakika boyunca Hollandalı'nın maaşından bahsediyor. Bilgin Gökberk karşılarında deliriyor, hadi onun sinirlenmesi normal, Uğur Meleke bile bilindik sakinliğini koruyamıyor.

Neryse, bugün geçsin de yeniden lig başlasın.

Hiç yorum yok: