arsene wenger etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
arsene wenger etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çarşamba, Temmuz 4

Eski Olmamak


"Ferguson önemli bir örnek. Bir kere her dönemde kendini yenilemeyi, evrimini sürdürmeyi bildi. Sahip olduğu başarılarla yetinmedi. Bu çok takdir ettiğim bir yönü. Fakat başka tutkuları, hobileri de vardı. Atlara düşkün, şarap seviyor. Kırmızı şarap bilgisi beni sollar. Geçenlerde karşılaştığımızda ona sordum, 'Alex, futbolu özlemiyor musun?'

'Hiç ama hiç' dedi. Hem hayal kırıklığına uğradım hem de rahatladım. Bu benim için bir umut kaynağı."

Sizin başka tutkularınız yok mu?

"Hayır. İçimdeki doğal tedirginliğin sebebi de bu. Ben Ferguson değilim. Yerine koyabileceğim başka bir şey yok. Geriye bakmak da ilgimi çekmiyor. Mesela yaşadıklarım üzerine kitap yazmak. Beni görmeye gelen ve mutlu olmadıkları her hallerinden belli eski oyuncular içimi acıtıyor. Bugün ne yaptığınla değil de eski Arsenal oyuncusu olarak tanıtılmak iç acıtıcı bir durum. Daha önce olmuş olduğun şey olmak acı verici. İlerki hayatımda Arsenal'in eski antrenörü olmamayı umuyorum."

Arsene Wenger / Çeviri: Express dergisi

Cuma, Kasım 6

Fransız





Adam her zaman saha kenarında giydiği o montla dolaşmıyor... Çünkü o bir Fransız....

Pazar, Nisan 29

Eboue'yi Galatasaray'a Getiren



Başlık ile fotoğraf ne kadar alakasız değil mi?

1983 yılında Fildişi Sahilleri'nde doğan, 2000'de Avrupa'yı bilmeyen-görmeyen Eboue ile 2000 yılında Avrupa Kupası kazanan bir takımın sevincinin ne alakası olabilir.

Eboue anlatıyor:

A.Madrid, Valencia, Tottenhm, Roma gibi çok sayıda kulüp vardı. Galatasaray ise henüz benimle iletişime geçmemişti. Wenger, benim bir veya iki maç oynadıktan sonra mutsuz olacağım bir takıma gitmemden yana değildi. "Sana iyi bir kulüp bulacağım Manu, çünkü sen benim oğlum gibisin" demişti bana. Ben attığım her adımı ona sorardım. Benimle iyi ayrılmak istediğini söylüyordu. Arsene Wenger, beni çağırdı ve Fatih Terim'in beni istediğini söyledi. Tavsiyesi kesinlikle Galatasaray'a girmem üzerine oldu. 

2000'de Kopenhag'da olan bitenin baş aktörlerinden sadece iki tanesi değişmedi. Arsene Wenger ve Fatih Terim... Parken'da maç sonunda şampanyaları soyunma odasına getirip, Terim ve futbolcularına hediye eden centilmen Wenger, o günden sonra Terim'i 1 veya 2 kez görmüştür belki. Ama evladı gibi gördüğü, elinde büyüttüğü bir çocuğu Terim'in ellerine bırakmaktan çekinmiyor.

Hikayenin daha fazla anlam kazanması için biraz daha beklemek gerekecek. Şu anda henüz başı ve güzel başladı.

Cuma, Mart 18

İyi Oyuncular Lazım


"Teknik direktörlüğümün ilk zamanlarında takımımın kazanması için dua ediyordum. Daha sonra daha iyi oyunculara sahip olmak için dua etmeye başladım."

Arsene Wenger

Pazar, Ağustos 30

Reis

Arsene Wenger dünkü maçta karizma kelimesinin sınırlarını aştı. Teknik direktörden çok bir tribün lideri gibi oldu. Üstelik bunu yaparken rakip tribünün içindeydi.
Ne yaptı peki diye soran olabilir. Kırmızı kart gördü ve tribüne çıktı. Tribüne çıkarken hakem onunla dialoga girdi. Hal ve hareketleriyle pis gider yaptı. Zevksiz maça renk kattı.


Tribünde sete çıkan reisler gibiydi. Tek haraketiyle insanları yönlendirebilecek gibi durdu. Fotoğraflardan bir şey çıkaramayanları, komşu blog'a alalım. http://bumacevdeizlenir.blogspot.com/2009/08/arsene-wenger.html
Özellikle 34.saniyeden sonrasına dikkat kesilin.