Galatasaray'da yetiştim, büyüdüm. Antrenörlüğe de orada başladım. 25 yıl basketbol okuluyla uğraştım Galatasaray'da. Her sene 500 kişi gelse 25x500, siz hesap edin, 12.500 kişi yapar. Hepsinin birer arkadaşı olsa 25.000 kişi. Annesi babasıyla 75.000 kişi. Yani 100.000 civarında insana ulaşabildik. Biz bu insanlara ne öğrettik? Sağ turnike, sol turnike. Sonra paralarını aldık. Biz bunlardan Galatasaray kadın basketbol takımı için seyirci kitlesi olabilecek bin kişi bile üretemedik. Bu kültürü veremedik, böyle bir müfredat oluşturamadık. Çok büyük hata. Şimdiki aklım olsa ve aynı işi yürütsem, sağ-sol turnikeden önce ilk bunu öğretirdim.
Bu yazıyı yazdığım için pişman olabilirim. Bazı yazılarımda çok büyük olmasa da pişmanlıklarım var. Onların yanında bunun olası pişmanlığı çok da önemli değil. Meselenin aslı bu şarkıyı sevmiş olmam. Aslında sevmemem lazımdı. Ama melodisi falan çok güzel. Enstrümanlar çok uyumlu. Sözleri hiç dinlemesem çok daha fazla severdim. Sözler biraz kötü. Quaresma için şarkı yazılmış olması bir kenara (buna birazdan değineceğiz), ortada çok etkileyici bir cümle yok. Ne kadar kilişe spiker sözü varsa şarkıya yedirilmiş. Ama o da olsun, Manu Chao yapınca dileniyoruz. Manu Chao'nun Maradona şarkıları falan da böyle. Tamam 'La Vida Tombola' tam olarak böyle değil ama 'Santa Maradona' böyle mesela.
Neyse sonuçta bir şarkı var. Melodi,sound, tını; ne denirse o güzel. Beşiktaş taraftarı da Quaresma'yı şımartıyor olabilir. Ama tribün lideri onun hakkında kitap yazmışken Hollanda'da yaşayan 4-5 tane Beşiktaşlı şarkı yazsa ne olacak? Bırakınız yapsınlar.
Aslında böyle dememem lazımdı, ama değişiyoruz işte. Güzelse sorgulama işte. Mesela geçen farkettim; gençliğimde çok az Justin Timberlake dinlemişim. Dinle lan ne olacak işte. Neyse o da ayrı konu.
Sonuçta, bu tip şeylerin sayısı da kesinlikle artmasın. Ondan sonra, muhabbetler, internet, hafıza; her şey çöplüğe dönüyor. Bu kalsın burada. Quaresma bügün yarın Türkiye'den gitse bile dinlenir. Zaten belli olmaz, belki yine gelir.
Bodrumspor 3. Lig'de oynayacak bu sezon Daha önce de oynamıştı (20 sene önce) ama maçlarını kendi beldesinde değil. Milas'taki stada gitmişler. Şimdi hasret sona erecek. Sezonun ilk haftasında rakip Derince Belediyespor... Bu ara yolumuz düşerse stadyumda bir maç izlemeyi amaçlıyorum ama bakalım. Altıncı haftadaki Kemerspor maçı olabilir.
İnternet dipsiz bir dünya. Bu kadar bilginin burada olması, herhangi bir yerde toplanması ve insanların bunları paylaşıyor olması oldukça korkutucu. Sevdiğim bir şey hakkında birşeyler öğrenmeye çalışırken dramatik durumlarla karşılaşıp üzülüyorum. Oysa, bilgi edinirken amacım bu değildi!
Tsubasa'nın şarkısını bilirsiniz. Bölüm başlamadan önce çalan, futbol seven her çocuğu gaza getiren, duyduğu anda topunu alıp sokağa çıkartan şarkı. Ulan yıllarca dinledim bu şarkıyı, çocukken saçma salak telaffuzlarla söylemeye çalıştım. Bu beni baya mutlu ediyordu. Sonra dedim ki, "madem çok sevdiğin bir şarkı, sözlerini, Türkçesini falan öğrenelim" Demez olaydım.
Dünya üzerindeki futbol seven çocuğu etkileyen bu şarkının adı Moete Hero... Hiroyuki Okita tarafından söylenmiş; videodaki ağabey... 1999'da 36 yaşında intihar etmiş. Bu video da ölümünden kısa bir süre öncesi. Adamın suratında bile hüzün var sanki o anda. Belki de her önüne gelen adama bu şarkıyı sordu, bu şarkıyı söyletti. Okita, aynı zamanda oyunculuk falan da yapmış. Muhakkak başka şarkıları da vardır ama etiketi Tsubasa olmuş.
Tahminim; Japonya 2002 Dünya Kupası'nı beklerken ülkedeki Tsubasa ilgisi de üst seviyeye yükselmiştir. Öyle bir atmosferde Okita'nın üzerindeki Tsubasa algısı da artmıştır.
Yaşanmış bir olay, yapacak bir şey yok. Aradan 16 sene geçmiş. Bunu öğrenmeye gerek var mıydı? Vallahi üzüldüm, garip oldum. Kesin bu adamla ilgili daha çok bilgiyi internette bulabilirdim ama korktum.