Pazar, Temmuz 28

Tek Maçtan Yatan Kuponlar #1



Tıkanan, biraz monotona bağlanan, uzun süre güncellenmeyen, eski ışıltısını kaybeden bloga yeni sezonda bir renk katmak gerekiyordu. Hem az yazıyoruz hem de blog aynı eksende ilerliyordu. Bir yenilik gerekiyordu. O nedenle yeni bir seriye başlıyoruz. Bakalım ne kadar ilerleyeceğiz?
Malum, yeni sezonda bahis dünyasında yenilikler olacak. İhale sonrası beklentiler yüksek. Canlı bahis oyunlarının geleceği söyleniyor. Oranların artacağını da iddia edenler var ama ben bu konuda negatifim. Zira vergi verilen bir ortamda daha yüksek oran biraz zor. Bekleyip göreceğiz. Fakat kesin olan bir nokta var, zaten çok revaçta olan bahis dünyası artık daha da ilgi çekecek. Bu dönemde sık sık kupon verenler, maç yorumlayanlar, hatta karşılaşma esnasında bahis tüyosu verenler çıkacak karşımıza.
Bu blog hiçbir zaman somut bir şeyler kazandıramadı. Kazandırmak gibi bir iddiası da olmadı. Haliyle aynı iddiada yine bulunamazdı. Sizlere kuponlar, maçlar verecek değiliz. Aynı zamanda bu mecra, kendi reklamını yapmaya çalışan bir blog da olmadı. Tamam ara sıra satır aralarında şovlar döndü ama o kadar! O nedenle size tutan kuponları da göstermeyeceğiz. 11 senelik mazisi olan bloğun ruhuna uygun olarak; karşınızda tek maçtan yatan kuponlar…
Herkesin belalısı olan tek maçtan yatan kuponlar benim de çok canım yakıyor. Çok sevdiğim canım sevgilim, bu konuda benim dünyada tek olduğumu sanıyor ama biliyorum ki bu ülkede tek maçtan yattığını saklamayacak yürekli bahisçiler var. O yüzden toplumsal bir yaraya, ortak bir kadere eğileceğiz ve yolumuz burası olacak.
Tam bu kararı vermişken çok şükür bu hafta da tek maçtan yatmayı başardık ve serinin ilk içeriği için çok beklemedik. Kuponu yukarıda görüyorsunuz. Esasında ilk maçtan yattığımız için, yattığımız maçtan da çok büyük beklentimiz olmadığı için derin bir hayal kırıklığımız yok. Fakat ben kuponu yaptıktan sonra uzun bir süre internete giremedim. Ertesi gün TRT’de Real – Atletico maçının tekrarına denk gelince kuponu hatırladım. Geri dönüp baktığımda o kaçınılmaz sonla karşılaştım. İnsan bir anda tek maçtan yattığını görünce, son maçtan yatmış kadar üzülüyor.
Kendim yaptım diye demiyorum ama güzel kupondu. 25 oran çok cazipti. Önce tutanlardan bahsedelim.
Geçen sezon play-out’tan düşen Stuttgart’ın kısa sürede Bundesliga’ya döneceğini tahmin ediyorum. Böyle köklü takımlar uzun süre aşağıda kalmaz, kalsa bile en azından o ilk dönemi zirveye yakın geçirirler. Tabi karşılarındaki takım Hannover de cidiye alınmalı. Üstelik henüz sezonun başında kimin ne oynayacağına dair bir tahminim de yoktu. Fakat birçok lig henüz başlamamışken, hele bir Cuma gününde maç bulmak kolay değil. Sonbahar ve kış aylarında (pazartesi olmadıkça) böyle bir maça kolay kolay oynamam ama bu sefer güvenerek oynadım. Yanılmadım da.
Atletico Madrid’in Real Madrid’i yeneceğinden emin değildim esasında ama oranlar arasında o kadar dengesizlik vardı ki… Bu bir derbi ve aynı zamanda bir hazırlık karşılaşmasıydı. Her an her şey olabilirdi. O nedenle böyle yüksek oranlı bir Atletico galibiyeti yakalamışken kaçırmak istemedim. 7-3 kazandıklarını görmek şaşırttı ama skorun kendisi bile doğru bir yöntem izlediğimizi kanıtladı.
Bir diğer maç da MLS'ten eklendi. New York City, ligin iyi takımlarından. Hatta belki de Los Angeles FC ile beraber en iyi takımı. Onlara özellikle iç sahadaki maçlarında ayrı güveniyorum. Sporting Kansas karşısında kazanacakları kesin gibiydi. Riski arttırdık ve handikap dedik. Yanılmadık. 
Kuponu yatıran maç için 'Ne alaka?' diyebilirsiniz ama Romanya Ligi yakından takip ettiğim bir organizasyon. Nedeni de internetten kolayca izliyor olmam. Maç saatleri de biraz absürd olduğu için genelde Türkiye ve diğer büyük liglerle pek çakışmıyor. Dünyanın bir yerinde maç yokken, Romanya'da bir lig maçı oynanıyor olabilir. O nedenle iki takıma dair geçen sezonlardan kalan bir fikrim vardı. Fakat sonuçta sezon başındayız. Romanya kısır bir lig. Sezonun başında bu tip maçlarda kolay kolay denge bozulmaz diye düşündüm. Esasında Astra’nın daha iyi bir takım olduğunu biliyordum ama sonuçta deplasmandaydı. Voluntari öne geçti, devre 1-1 bitti. Astra ikinci yarıda öne geçti. O süreçte Voluntari bir gol sıkıştırabilirdi. Maçın özetini dahi izlemedim ama son anlarda kaçan müsait bir gol veya direkten dönen bir top beni çok üzer. Asıl üzücü olan ise oranlar arasında çok fark olmamasıydı. Astra galibiyetine oynasaydık 2.20'yi yakalayacaktık. 25 yerine 21 olacaktı. Yani açgözlülükten kaybetmedik.
Sağlık olsun. Açıkçası uzun bir süre benzer orandan bir kuponu buraya taşıyamayız gibi hissediyorum. Serinin ilk parçası yakışıklı bir kupona denk geldi. Fakat daha dramatik kuponlar gelecektir.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Ya böyle yatıran maçlar da hep sakat liglerden gelir. Hani katakullinin döndüğü..