Çarşamba, Mayıs 18

Beşiktaş'ta Bayram Sabahı




Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor? 

Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!.. 
Adalar'dan mı? Tunus'tan mı, Cezayir'den mi? 
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi 
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor; 
O mübarek gemiler hangi seherden geliyor? 

(Süleymaniye'de Bayram Sabahı / Yahya Kemal Beyatlı)

Bazı şeyleri görüp, görmezden gelerek yaşamaya devam etmek daha huzurlu bir yaşamın habercisi. Pazar eklerinde "99 yaşına gelin, ama badem-ceviz yiyerek genç kalın" önerisi veren doktorlar gibi başladık lafa.

Yahya Kemal Beyatlı'nın bu şiirinin hikayesini hiç araştırmak içimden gelmedi. Lisede edebiyat dersinde okur okumaz, aklıma kurduğum o hayali tabloyla hatırlamak istedim hep.

Ki hayatta değer verdiğim çoğu şeye böyle yaklaşıyorum bu günlerde ya.

Sonra yıllar geçti, bu şiir meydanlarda okundu, farklı anlamlar yüklendi, üzerinden saatlerce Yeni Türkiye-Neo Osmanlıcılık tarzı kavramlar tartışıldı haber kanallarında.

Oysa benim dünyamda çok safçaydı bu şiir. Google yok o zamanlar. Ana Brittanica'dan hemen bir biyografi hazırlamıştım İşleniş için. Orada "Doğum-Üsküp /Ölüm-Fatih" görmüştüm.

Fatih'ten maaile, komşular falan bir bayram sabahı Süleymaniye'ye yürüdüler. Oranın o "imparatorluk" atmosferi etkiledi ve secdede bu şiir çıktı diye düşünmüştüm. Hatta seneler sonra bu atmosferi yaşayabilmek için sabahın köründe Süleymaniye'ye gitmişliğim de vardır. Tabi hayal kırıklığıydı. O ayrı bir yazı konusu.

Dedim ya, hatırlamak istediğimiz gibi hatırlıyoruz bazı şeyleri.

Beşiktaş'ta öyle benim için. İlk yarı 2-0'ken çektim bu resmi. İçimde hep bir kuşku. Ne olur ne olmaz. Alışmamışız ki. En kötüsü doping muhabbetlerinden iptal ederler şampiyonluğu, UEFA soğanımızı çalar, FIFA şarabımızı döker.

Görme işte değil mi, görme o satır aralarını, görme o yanlışları, hatırlama işte eskileri, özleme artık miyadı dolmuş naftalin kokan anıları.

Herkesin elinde telefon, anlamlandıramadığım bir yabancılık, hani tezkere denen beyaz kağıdı aldıktan sonraki ruh hali gibi.

"Asıl askerlik şimdi başlıyor" kafa sikmelerinin haklılığının anlaşılmadığı zamanlar...

Galiba ruh halim bu yüzden karmaşık. "Ya ne olacağıdı, Şampiyonlar Ligi'nde abuk bir  ölüm grubu çıkar, yine lige dönülür, yine kaos, yine kendi çöplüğümüzde kısır çekişmeler olur" 

Asıl lig şimdi başlıyordur.

Tam bu Üsküdar motorlarının (isme gel) kalktığı yerden karaya çıkmış bir balık olarak gezinirken, yıllardır önünden geçip hiç dikkat etmediğim bir detay gözüme çarptı. Barbaros heykelinin arkasında şiir olduğunu ilk kez görüyordum.

1944 yılı yazılıydı heykelde. Açılış tarihiymiş. İsmet İnönü tarafından açılmış zamanında.

1944'ü ben nerede gördüm bugün diye düşünürken, İstanbulkart yokken Beşiktaş-Üsküdar vapurlarında kullanılan jeton düştü. Eurovizyon'da birinci olan parçaydı.

Vardı yine bir işaretler ya da ben sinekten yağ çıkarmaya çalışıyordum. Kırım-Ukrayna-Boyko-Lucescu...

Derken 3 oldu, şampiyonluk geldi.


Yazan: Refet

Hiç yorum yok: