Morgan Freeman, Christopher Walken ve William Macy gibi üç usta adamın oynadığı komedi filmi. Muhakkak izlenmesi gereken filmlerden biri değil. Fakat bir öğleden sonra izlenecek iyi filmlerden biri. Fazla yormadan, 90 dakikada biten hap içerikli bir film.
Tabi film çok kaliteli olmasa da insanın kafasında bir tartışma konusu yaratabiliyor. İşçi sınıfından üç adam, çalıştıkları müzenin taşınma hazırlıklarına girmesi ile çok üzülürler. İşlerini kaybedecek olmaları onlar için önemli değildir. Hepsinin çok sevdiği birer sanat eseri var. 'Yüksek' zevklere hitap eden bu eserler ABD'den, Danimarka'ya gidecektir. Kahramanlarımız da çok sevdikleri eserleri her gün görme lüksünü kaybedecekleri için her şeyi hiçe sayarak harekete geçerler.
İşte tam bu noktada; sanatla ilgili sorular kafada patlamaya başlıyor. Sanat kimin içindir? Sanat hangi sınıf içindir? Sanat insana ne hissettirir? Günlük hayat gailesi sanata mesafeli olmak için bahane midir?
Bunların cevabı filmde pek yok. Gülüp geçiyoruz. Esasında bende de yok. Sorular hep var ama net bir cevabım hiçbir zaman olmadı. Filmi izleyince de bu sorular yeniden çıkıyor ortaya.
Yine de filme paralel gidersek ve 'sanatın gücünü' boş verirsek, tutkuları için her türlü maceraya giden adamları saygıyla selamlıyorum.
Öte yandan film Türkiye'de vizyona girseydi ismi ne olurdu merak ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder