atletizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
atletizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cumartesi, Nisan 16

261 Numaralı Koşucu

 


Kathrine Switzer, tam 55 sene önce bugün, 16 Nisan'da, Boston Maratonu'nda iste çıktı ve spor dünyasında çığır açan figürlerden biri oldu.

Koşu, 4 saat 20 dakika sürdü ama etkisi yıllardır devam ediyor.

Cumartesi, Ağustos 8

Şeytan


“Biz atlet değildik… Bayrakta adam yok, Çetin gel. Yüksek atlanacak, Çetin atla. 100 koşulacak, Çetin koş. Disk atılacak, Çetin at. Fahir de öyleydi, Ekrem de, Aydın da… Dörder branş yaptığımız için şeytan diyorlardı bize.”

Çetin Şahiner (8 Ağustos 1934 - 3 Ağustos 2017) 

Pazartesi, Mayıs 14

De Marathon


Son dönemde birkaç tane Hollanda filmi izledim. Çok popüler olmayan, ülke çapında çok izlenen ama kıta içine çok duyulmayan iki üç film. Açıkçası hiçbiri beklediğim etkiyi yaratmadı. Hollanda, bilmediğimiz bir sinema ülkesiydi. İzledikten sonra belki "Vayy Hollanda sineması iyiymiş" der, bunu da sinefillerin bulunduğu ortamda satacağımı düşünmüştüm ama planlar uymadı.

Yine de izlediğim filmler arasında en iyisi De Marathon'du. İşin içinde spor olması beni biraz etkilemiş olabilir. Bir de tabi orta yaşlı erkeklerin kaygılarını barındırdığı ve mizah ağırlıklı olduğu için güzeldi. Tam evde izlemelik çıtır filmlerden. IMDB puanı da fena değil. Harika bir film değil ama insanın izlerken sıkılacağını düşünmüyorum. Tabi bu filmi internet ortamında nasıl bulursunuz hiçbir fikrim yok. Anca festival festival taranacak da öyle belki karşınıza gelecek.

Cuma, Ekim 7

Run

Los Angeles'da altın, Seul'de altın, Barcelona'da altın, Atlanta'da altın. Yaş 50 oluyor Avrasya için İstanbul. Altın yok Nike var. İstanbul Olimpiyat'ı kapar de, gönülleri kazan.

Neden ona taşıyorum bilmiyorum, günün, zamanın, anın gerçeği. Sorumlusu dünya şampiyonu, olimpiyat efsanesi bir atlet olmamalı. Ama arkasında Boğaz Köprüsü, elinde içecek olunca, hava da güneşli olunca, bu şehrin keyfini o çıkarınca biraz kıskanıyorum.

We run İstanbul güzel slogan. We walk ama. Her zaman. Yağmurda, soğukta, sıcakta. Paramızı toplu taşımada harcamak istemediğimizden. Yoksa yağmur altından yürümenin romantik tarafında değiliz. Kıta içinde her yerde yürüyoruz.

Yürüyemediğimiz tek yer Boğaz Köprüsü. İnsanlar Boğaz manzarasını görmek, yaşamak için Avrasya Maratonu'nu bekliyor. Köprü üzerinde kahvaltı. Halkın sporla tek alakası.

Zaten onun dışında Boğaz Köprüsü'nde yürümek yasak. Onun dışında, Boğaz hatlarına bisikletle binmek yasak. Onun dışında mahalle arasında top oynamak yazılı olmayan yasak. Kobe Bryant Caddebostan'da, Carl Lewis Boğaz'da.

Neden onlara taşıyorum bilmiyorum ama Olimpiyat kapmak için bu şehirde bu kadar ikiyüzlü davranılması benim canımı sıkıyor. Halkına spor yaptırmayan şehir, 72 milleti çağırıyor.

Pazar, Ağustos 16

9.58

9 saniye 58 salise içinde ne yapabilirsiniz? O süre içinde dünya rekoru kırabilen insanlar var. Berlin Olimpiyat Stadı yine tarihe tanıklık etti.

Çarşamba, Temmuz 8

Yine Kırdı


Usain Bolt yine rekor kırdı. Canı canlı izledim. Olimpiyatlarda yaptığı şovu, Bodrum'da bir Tekel bayisinde banttan izlemiştim. Sonucu bilmiyordum. 10 saniye boyunca televizyona öyle bir kitlenmişim ki, Tekel'den alışveriş yapan arkadaşlar bana deli gözüyle baktılar.

Dün aynı bakışları evdekiler attı. Ama inanılmazdı. Lozan'da pist ıslak, hava yağmurlu, rüzgara karşı koşulan bir yarış. Bu sefer dünya rekoru kırmadı Bolt, şampiyona rekoru kırabildi. Kırdı ama işte, rekor rekordur.

200 metreyi 19.59 ile koştu. Tüm zamanların 4. en iyi derecesi oldu. Muazzam bir atlet var ama sanki atletizmin C.Ronaldo'su oluyor. Seveni kadar sevmeyeni de var. Jamaikalı adama Ronaldo olmak yakışmaz. Yanılırım inşallah.