Pazartesi, Aralık 15

Beylerbeyi 1-1 Sakaryaspor



Bu sezon ilk kez bir resmi maç, ilk kez bir lig maçı...

Türkiye ile Brezilya arasında oynanan hazırlık maçından sonra ilk defa bir tribün... Passolig almayacağım. Bu sadece Aktifbank meselesi de değil. Fişlenme muhabbeti de değil. Bir maça girmek bu kadar zor olmamalı. 2.Lig, 3.Lig maçları yeter. 

Gerçi bu maça da zor girdik. Tomalar, çevik kuvvetler... Bilmediğimiz sokaklarda yürüyerek, yolu uzatarak stadyuma girmek zorunda kaldık. 

Neyse ki hava güzeldi. Bir aralık gününe oldukça iyiydi. Güneş gözümüzü aldığı için sahaya iyi bakamadık. Beylerbeyi Stadı'nda ilk kez maç izledim. Bu da bir ders olsun. Bundan sonra güneşli günlerde maç izlemeye giden olursa şapkasını alsın. 

Aslında sahada da ilk yarıda çok fazla izlenecek bir futbol yoktu. Tam bir kör dövüşü. Sakaryaspor, grubun lideri, Beylerbeyi takipçisi. Bu matematik nedeniyle daha kaliteli bir maç bekliyorduk. Bu takımlar böyleyse grubun daha zayıf takımları ne durumdadır acaba. Beylerbeyi'ni daha çok beğendim, daha iyi top oynuyordu. Ama Sakaryaspor kötüydü. Tribünde söylenenlere göre bu sezon Beylerbeyi'ne iç sahada rakip olan en kötü takımdı. Buna rağmen lider olmaları büyük iş. Sanırım iç sahada ve hatta birçok deplasmanda tribün baskısı kurabilmeleri onları ön sıralara itti.

Maçın ilk yarısında iki gol oldu. Gereksiz bir faul sonrası kullanılan serbest atışta, Beylerbeyi'nin savunmacısı, kaleci Cüneyt'in hatasından faydalanarak golü attı. Golü atan oyuncunun forma numarası 62 (Tunceli), adı Ulaş Ali...

Gol biraz karambolden oldu. Kimin attığını net göremedik. Ulaş Ali'nin golden sonra hakeme yalvarıp golü kendine yazdırması 3.Lig'e yakışan bir andı.

Devrenin sonuna doğru Sakaryaspor hızlı bir atakla beraberliği yakaladı.  Altyapıdan çıkan 21 yaşındaki Abdülkadir kafayla golü attı. Bu sezon 8. defa golünü atıyor, takımın en golcü ismi. Alt liglerin sayısız Ronaldo tripli genç oyuncularından biri ama ara sıra etkili de oluyor. İlerleyen zamanlarda adını daha çok duyabiliriz. Zaten Sakaryaspor'da dikkat çeken başka isim de göremedik.

Beylerbeyi ise ikinci yarıda daha derli toplu bir görüntü çizdi, daha çok saldırdı. Saldırması da gerekiyordu. Sakaryaspor için deplasmanda bir puan yeterli olabilirdi ama Beylerbeyi'nin kazanması onu lider yapacaktı. Oyun bir ara 2006 yılının Gertes'li Galatasaray maçlarına döndü. Fakat Beylerbeyi o baskından golü çıkaramadı.

20 yaşındaki forvet ve kenar oyuncusu Mustafa Çeçenoğlu'nu beğendim. Çok koştu, çok da güçlü. Topu tutuyor, saklıyor. Stoperde oynayan Mümin Talip de hem saçlarıyla hem de hamleleriyle David Luiz'i andırdı. Orta sahanın ortasındaki Kerem Tulgar (23) da çok çalıştı. Bek oynayan ve tribünden sürekli gaz alan İsmail de (21) dikkat çekti.

Maçın son anlarında Sakaryaspor, serseri bir atakla golü bulabilir ve kötü oynadığı maçı kazanabilirdi. Levent Demiray'ın müthiş vuruşu az farkla auta çıktı. Maç da 1-1 sona erdi. Sakaryaspor'a daha çok yaradı. İlk 4 sıra 30-28-28-27 olarak diziliyor. Her bir puanın önemi var. Bunun en önemli kanıtı da, Beylerbeyi'nin maçlarının yarısından fazlasını (16da 9) berabere bitirmesine rağmen hala zirve yaşında yer alması.

Tribün hakkında ise fazla malzeme çıkmadı. Beylerbeyi bildiğimiz semt tribünü. Bir ara Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nu gördük. Sakaryaspor ise sayısız otobüs ve minibüsle geldi ama bir kısmı giremedi. Girenler de iyi destek verdi. Ay ay yupi yupi'yi canlı duymak güzeldi.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Gidiş yolunu tam tarif eder misin? Metrobüsten indikten sonra patika yol var mı? kestirme?

Bi de sürtüşme , taşlama oldu mu?

kutay dedi ki...

metrobüsten sonra gidiş biraz sıkıntılı. aslında kısa 5 dakika yürüme mesafesi ama oralar çok karışık.
adım adım tarif edeyim
1) metrobüs durağından aşağıa yola inliyor
2) o yolun karşı tarafına geçiliyor
3) orada ağaçların arasında dar ve uzun bir merdiven var oradan aşağı iniliyor
4) merdivenlerin sonunda duvarla çevrilmim lüks bir ev var, onun yanından dolanıp stadın olduğu caddeye geçiliyor
5) stadyum sol tarafta kalıyor, 2-3 dakika oraya yürünüyor..

sakaryalılar baya kalabalık gelmiş. kendilerne ayrılan yer 400 kişi onlar ise 2000 vardı. dışarda kalanlar oldu. haliyle bazı olaylar yaşandı. Toma falan devreye girdi. biz de o kargaşaya girmemek için ara sokaklardan stadın diğer tarafına geçerek içeri girebildik