Pazar, Aralık 21

City Lights




Çarli Çaplin benim için Çarli Çaplin'dir. Yani Charles Chaplin değil.  Hatta Şarlo'dur. Tanıdığım, bildiğim, gördüğüm ilk yabancı sinemacı olabilir. Çevremdeki herkes onu anlatırdı, onun taklitlerini yapardı. Nedenini hala anlamadım gerçi. Bizi büyüten kuşak o adamı çok sevmiş demek ki.. Levent Kırca'nın skeçlerinde bile vardı. Kim olduğunu bilerek büyüdüm ama hiçbir zaman bir filmini izlememiştim.

Sinema çok değişti. Sessiz olanını izlemek zaman kaybı... 

20 küsür sene boyunca böyle düşündüm. Herhalde çoğunluk da böyle düşünüyordur. City Lights o tarzın ve Çaplin'in IMDB listesinde en üst sırada yer alan filmi. Bir de Türkiye ile bağlantısı var. Kemal Sunal'ın En Büyük Şaban'ı başta olmak üzere bir çok film bunun uyarlaması.

Çok ilginç bir durum. Bildiğin filmi, bildiğin hikayeyi bilmediğin bir tarzda izliyorsun. Aslında iyi oldu. Sıkılabilirdim, zorlanabilirdim ama kolay adapte oldum. Acaba şunu nasıl yapacaklar, burası nasıl olacak merakı beni filme çekti. Hafif nostalji işin içine girince tatlı tatlı izledim filmi.

Adam gerçekten iyi bir oyuncu ve iyi bir sinemacıymış. Çocukluğumuzda onu biraz "soytarı" gibi görüyordum. Garip hareketler yaparak insanı güldüren bir adam. Zamanla öyle olmadığını anlamıştım tabi ama gerçek bir deha olduğunu da yeni yeni fark ediyorum.

Fakat bu film bence diğerlerinin gölgesinde  kaldı. Son dönemde bazı diğer filmlerini de izledim, bence onlar daha iyi. Bu filmde ister istemez, Çaplin',n bütün yeteneğine ve zekasına rağmen aklıma Kemal Sunal ve Kamran Usluer geliyor. Ve tabi Cahit Oben'in o muhteşem müziği. 

Sinema değişti, artık replikler var, sözler var. Fakat asıl önemlisi müzik var.  Chaplin filmlerinde de müzik var ama aynı vurucu etki yok. Mesela şurada, filmin o meşhur son sahnesi ile Oben'in müziğini bir araya getirmişler. Herhalde bu birliktelik gerçekten olsaydı, film tüm zamanların en başarılısı olurdu.

Neyse ne iyi oldu, demek ki bundan sonra Şarlo'ya biraz daha ilgi göstermek lazım.


Hiç yorum yok: